Duyurular | Page 20
Duyurular | Page 20

Taş Ocakları Tüzüğü

 

ASCANLAR HAFRİYAT YIKIM KUM { 0312 } 482 05 09

KiRALIK KAMYONLAR iŞ MAKiNALARI 955 PALETLİ KEPÇELER

KUM NAKLİYESİ KUM OCAKLARI TAŞ OCAGI

KAZI BİNA İNŞAAT YIKIMCILARI KIRIMCILAR

TAŞERONLUK NAKLİYATÇILAR MADENCİLİK TAAHHüT

TiCARET LiMiTED ŞiRKETi

HAFRİYAT YIKIM KUM NAKLİYESİ NAKLİYAT İNŞAAT TAAHHÜT

KAZI KIRIM İŞLERİ YAPILIR

Ofis Telefon 🙁 0312 ) 482 05 09  Faks 🙁 0312 ) 480 65 02

Gsm Cep : ( 0532 ) 40 777 57   Email : [email protected]

/… Ascanlar ® …/ 

 

Taş Ocakları Tüzüğü

(1 Rebiyülevvel 1319 – 6 Haziran 1317)(Bugünkü dille sadeleştirilmiş ve kısmen açıklamalı hale getirilmiş metin)

BİRİNCİ BÖLÜM

Genel Hükümler

MADDE 1– Ocaklar; somaki, alçı, kireç, çakmak, kaldırım, değirmen litografya, mermer çeşitleri, çakıl, granit ve kumlu ve benzeri taşlarla amyant, pozulen, istrasi, bazalt, lav, marn, tebeşir, üstübeç, kil, çimento, kaolen, feldspat ve buna benzer cisimlerden, yün ve yapağı temizlenmesi, çanak çömlek ve emsali şeylerin yapılması, boya imali yahut toprağın kuvvetlendirilmesi için tarımla uğraşanlar tarafından kullanılan piritli topraklarla diğer topraklardan ve bunlara benzer diğer maddelerden ibarettir.

(Açıklama: 608 sayılı Kanunun yorumuna ilişkin Büyük Millet Meclisinin 18.4.1941 gün ve 235 sayılı Tefsir Kararı´na göre)

“Deniz, göl, nehir gibi her nevi su altında bulunan topraklar da su üstündeki topraklar gibi, Taşocakları Nizamnamesi ve 608 sayılı Kanun hükümlerine tabidir.”6309 sayılı Maden Kanunu´nun 1. maddesine göre de bazı maddeler maden ile taş ocağı arasında bir nitelik taşıyabilirler. Bu konuda bir tereddüt olursa ne yolda işlem yapılacağı Kanunun 2. maddesinde gösterilmiştir. Bu madde de metinler arasında kitabımıza alınmıştır.)

MADDE 2– Ocaklar, hangi çeşit arazide çıkarsa ocağı açmak ve işletmek hakkı o arazi sahibine aittir. (Açıklama: Bu Tüzüğün yürürlüğe girdiği 1901 yılında yurdumuzda mevcut arazi rejimine göre arazi:) 

Arazi-i memlüke (= mülk arazi, sahibinin yer üzerinde mülkiyet hakkını haiz olduğu, mülkiyet yolu ile tasarruf olunabilen arazi),

Arazi-i emiriye (Çıplak mülkiyeti Hazineye ait olarak devlet tarafından fertlere kullanma hakkı bırakılan tarla, çayır, yaylak, kışlak, koru gibi yerler)

Arazi-i mevkufe (Kullanma veya sağladığı gelirlerden yararlanma hakkı Devlet = Sultan tarafından bir hayır kuruluşuna bırakılan, tahsis edilen arazi)

Arazi-i metrüke (Halkın toplu yararlanmasına bırakılmış yol, mera gibi yerler)

Arazi-i mevat (Kimsenin mülkiyet ve tasarrufunda olmayan, tarım için de elverişli bulunmayan taşlık, dağlık, veya kıraç, çorak yerler olmak üzere beş kısma ayrılırdı).6309 sayılı Maden Kanunu ise, madenleri devletin hüküm ve tasarrufu altında olup içinde bulundukları arzın mülkiyetine tabi görmeyen bir sistemi benimsemiştir; yani taşocakları rejimi ile maden rejimi farklıdır. (Maden Kanunu Madde4)

MADDE 3– Bir kimse, tasarrufu altında bulunan arazide çıkan ocaklardan kendi inşaat ve imalat işleri için gerekli maddeleri resmi daireye haber vermeğe ve herhangi bir vergi yahut harç ödemeğe mecbur olmaksızın çıkarabilir ve kullanabilir.

MADDE 4– Bir kimse, tasarrufu altında bulunan yahut başkasının tasarrufu altında olup ta onun rızasını almış olduğu arazide ticaret (kazanç) amacıyla ocak açmak ve işletmek istediği takdirde dilekçe ile ilgili resmi mercie başvurmağa mecburdur.(Açıklama: Tüzükte, “mahalli hükümete” başvurulacağı yazılıdır. Ancak, 608 sayılı kanunla taşocakları il özel idarelerine geçince İçişleri Bakanlığınca 12.8.1925 tarihinde yapılmış genelge de açıklandığına göre bu deyimi il makamı olarak anlamak gerekir.)

MADDE 5– Boş arazi-i emiriye´de ocak açılması ve işletilmesi, arzın sahibi Devlet olduğu için resmi merciden izin alınmasına bağlıdır.(Açıklama: Arazi-i emürye´nin anlamı 2. madde altında açıklanmıştır. Resmi merci ise, 1925 genelgesine göre, İl Makamıdır.)

MADDE 6– Bir köy veya kasaba yahut birden çok köylere mahsus mera, koru ve diğer umuma ait arazi-i metrukede ocak açılması ve işletilmesi için ruhsat verilmesi, ancak o köy ve kasaba halkının o araziden sağlamakta oldukları yararın zedelenmemesi şartına bağlıdır.(Açıklama: Arazi-i metruke´nin ne olduğu 2. madde altında belirtilmiştir.)

MADDE 7– Gerek devlet ormanlarında gerekse diğer ormanlarda ocak açmak ve işletmek için dilekçe verildikte, ocağın açılmasında orman ile çıkarılacak maddenin sağlayacağı yararlar birbiriyle karşılaştırılarak orman bakımından sakınca olmadığı o yerdeki orman görevlilerinden inceleme ile anlaşıldıktan sonra açılması istenen ocak devlet ormanında ise ruhsatname, diğer ormanlarda ise 10. madde uyarınca bir ilmühaber (belge) verilir.

MADDE 8– Askeri istihkam ve cephaneliklerin bulunması nedeniyle yasaklanmış mevkilerden 1 km. mesafe içinde bulunan yerlerde ocak açılıp işletilmesi için ruhsat verilmesi önceden, ocak açılıp işletilmesinin herhangi bir sakınca yaratmayacağının askeri memurlardan soruşturulup anlaşılmasına bağlıdır.(Açıklama: Askeri memur, deyimini Milli Savunma Bakanlığı’nın o yerdeki kuruluşlarının yetkilileri olarak anlamak gerekir: Askerlik Şubesi Başkanları gibi…)

İKİNCİ BÖLÜM

Ocakların Açılma ve İşletme Yolu

MADDE 9– Bir kimse, tasarrufu altında bulunan yahut sahibinin rızasını aldığı bir arazide ticaret amacıyla ocak açma ve işletme için başvurduğu zaman vereceği dilekçede:

Önce: Başvuranın adını, soyadını ve adresini (ikamet yerini),

Sonra: Eğer arazi başkasının tasarrufunda ise onun ad, soyadını ve rızasının alınmış olduğunu,

Üçüncü olarak: Anılan yerde ocak açılması ve işletilmesinden dolayı doğacak zarar ve ziyanı ödemeyi üstleneceğini,

Dördüncü olarak: Civarda bulunan yapı ve tesislerin diğer emlake ve yollara ve en yakındaki akarsuya göre ilişkisini,

Beşinci olarak: Ocağın yerüstünde mi yoksa kazılmak suretiyle toprak altında mı açılacağını,

Altıncı olarak: Ocaktan çıkarılacak maddelerin cinsini, türünü ve nereye taşınıp gönderileceğini,

Yedinci olarak:Ocağın tahmini durumunu ve büyüklüğünü yazıp göstermeğe mecburdur.Bu dilekçeye ocağın açılıp işletilmesinden dolayı doğacak zarar ve ziyanın ödeneceğine dair bir adet kefalet senedi ile arazi bir başka kimsenin tasarrufu altında ise rızasının alındığına ve kendisine ne kadar bedel veya ücret verileceğine ve ne kadar bir süre için mukavele yapıldığına dair arazi sahibi tarafından mühürlü ve Noterden onaylı bir senet bağlanacak ve açılması ve işletilmesi için başvurulan ocaklardan çıkarılacak maddelerin gerek ham gerek işlenmişinden ikişer parça örnek (numune)de birlikte verilecektir.Bu numunelerden biri mahallindeki resmi dairede alıkonulup diğeri 15. maddede yazılı olduğu şekilde Maden Bakanlığı’na gönderilecektir. Ocağın işletilmesi için toprak altında kuyu ve mağara açmak gerekirse aşağıda belirtildiği gibi düzenlenecek haritanın üç nüshası dilekçeye bağlanmalıdır. Bu nüshalardan biri mahalli dairede saklanır ve diğeri 15. madde uyarınca Maden Bakanlığı’na gönderilir, üçüncü nüshası da onaylanarak dilekçe sahibine verilir. Sözü geçen harita 1/500 ölçeğinde düzenlenip bunda ocağın açılması ve işletilmesine gerekli arazinin miktarı ile ocağın açıldığı arazinin sınırları ve o sınırdan itibaren dört yönde iki yüz ellişer metre uzaklık içinde mevcut bütün binalar ile her çeşit akarsu ve açılması gerekli kuyu ve mağara çıkışları gösterilecektir.

(Açıklama: 1925 tarihli genelgeye göre, bu maddede istendiği gibi evrakın ve belgelerin Maden Bakanlığı’na gönderilmesine gerek olmayıp her türlü incelemenin ilde yapılması ve sonuçlandırılması yeterlidir.)

MADDE 10– Mahalli hükümete (resmi daireye) verilmiş olan dilekçeler incelenip yasa hükümlerine uygun olup olmadığı ve ocak açılmasının herhangi bir sakınca yaratıp yaratmayacağı bir tutanakla Orman ve Maden Bakanlığı’na bildirilir.Yapılmış olan işlemlerin yasal hükümlere uygun ve ocağın açılmasının her türlü sakıncadan uzak bulunduğu anılan Bakanlıklarca anlaşılırsa işletme için bir süre belirtilir ve nispî resmin miktarı çıkarılacak maddenin cinsine göre saptanarak dilekçe sahibine bir adet basılmış koçanlı ilmühaberin (belgenin) verilmesi gereği mahalli ilgili daireye bildirilir.Aksi takdirde, yani ocak açılması uygun görülmezse, gerekçesi altına yazılarak dilekçe geri verilir.(Açıklama: 1925 genelgesinde, bu işleme gerek olmadığı belirtilmiştir.)

MADDE 11– Mahalli ilgili daireye verilen dilekçeler karşılığında hazırlanan ilmühaber (belge) ve reddedilen dilekçelerin gerekçesi özel defterine kaydedilir. Her yıl mart ayı içinde birer adet cetvelleri 15. maddede bildirilen örnek ve haritalarla beraber Maden Bakanlığı’na gönderilir.(Açıklama: 1925 genelgesine göre, belgelerin Maden Bakanlığı’na veya başka bir yere gönderilmesine gerek yoktur.)

MADDE 12– Boş araz-i emiriye’de ve köy ve kasabalara ait arazide ocak açılması ve işletilmesi için verilecek dilekçenin, 9. maddede arazi sahiplerinin rızasının alınmasına dair olan hüküm ve kayıtlar dışında bütün diğer şartları taşıması gerektiği gibi verilecek dilekçeye asıl ocağın büyüklüğünü ve bu vesile ile hukuken kullanılabilecek arazinin dönüm itibariyle durum ve sınırlarını gösterir hiç olmazsa kroki şeklinde bir harita bağlamak ve ocağın işletilmesi maksadıyla kaç yıl ruhsat istenilmekte olduğu belirtilmek gerekir.

MADDE 13(6.6.1934 gün ve 2492 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kanunla değiştirilmiştir.) Mahalli resmi dairesine verilen dilekçeler, verilmiş tarihleri sırasıyla özel defterine kayıt edilir; dilekçede yer alan hususların sağlıklı olup olmadığı hakkında gerekli soruşturma yapılarak bu soruşturma sonucunda İdare Kurulunca bir karara bağlandıktan sonra açılması için ruhsat istenen ocak yeraltında işletilecek cinsten değil ise 25 seneyi geçmemek üzere müsaadesi verilir.(Açıklama: 1925 yılında yapılan genelgenin 6. maddesine göre, taşocaklarının incelenmesine ve keşfine ait işlemler il daimi encümeni tarafından yürütülür. Hazırlanan dosya, maddenin değişik şekline göre, İl veya ilçe idare kuruluna intikal ettirilip bir karara bağlandıktan sonra, ruhsatı düzenlenmek üzere il daimi encümenine aktarılacaktır.)

MADDE 14– Geçen maddede bildirilen evrak ve ekleri İl Makamına geldikte açılması için ruhsat verilmesi istenen ocak yeraltında işletilecek cinsten ise fen (teknik) bakımdan durumu maden mühendisi, maden mühendisi bulunmazsa bir bayındırlık mühendisi ve oda bulunmazsa belediye mühendisi vasıtasıyla incelettirilir; dilekçenin diğer hususları da Vilayet İdare Meclisi’nden soruşturularak herhangi bir sakıncası olup olmayacağını tutanakla Orman, Maden ve Ziraat (Tarım) Bakanlıkları’na bildirilir. Yapılan işlemin usul ve yasalara uygun ve ocağın açılmasının her türlü sakıncadan uzak olduğu anılan bakanlıklarca anlaşıldığı takdirde işletme süresi 25 yıldan az olursa ocağın açılması için bir süre belirtilir ve çıkarılacak maddenin cinsine göre ruhsatname harcının ve kararlaştırılmış resimle nispî resmin miktarı saptanarak dilekçe sahibine bir adet basılmış ve koçanlı ilmühaber (belge) verilmek üzere il valisine tebliğ edilir. İşletme süresi 25 yıldan fazla ise ocağın işletilmesi için bir şartname düzenlenir ve Danıştay’ca incelendikten sonra Padişahın onayına sunulur ve yüksek makamın kararı uyarınca gereği yapılır. Yapılan işlem kurallara uygun olmadığı ve ocağın açılmasının bazı sakıncalar taşıdığı anlaşıldığı takdirde bu husustaki dilekçe geri verilir.(Açıklama: Tüzük 1901 yılında çıktığı için, 25 yılı aşan işletme müsaadelerinin Sultan´ın iradesi yani onayı ile verilmesi söz konusu idi, Cumhuriyet ilan edilince, Sultan yerine Cumhurbaşkanı’nın bu yetkisi kullanması gerekir oldu. 1925 yılında 608 sayılı yasa ile ruhsat verme yetkisi il özel idarelerine aktarılınca süresi ne olursa olsun ruhsatnamenin verilmesi için evrakın Orman, Maden, Tarım gibi Bakanlıklara gönderilmesine gerek kalmadı.)

MADDE 15– İlgili dairesine verilen dilekçelerle bu dilekçeler üzerine verilen ruhsatnameler veya reddedilen başvuruların gerekçeleri açık bir şekilde özel defterine kaydedilir. Her yıl mart ayı içinde birer adet cetvelleri ve açılacak ocaklardan alınan maddelerin birer numunesi ve varsa haritasının birer nüshası İl tarafından Maden Bakanlığı’na gönderilir.(Açıklama: İkinci fıkradaki, Maden Bakanlığı’na gönderme yükümlülüğü geçerli değildir. 1925 genelgesinin 8. maddesine göre, belgelerin il daimi encümen kaleminde saklanması yeter.)

MADDE 16– Kamuya yararlı kuruluşlara ve Hükümete ait inşaata gerekli malzemeyi (maddeleri) adil ve tarafız bir davranışla takdir edilecek bedel karşılığında vermeğe ocak sahipleri mecburdurlar.(Açıklama: Bu madde, uygulanması güç bir maddedir. Çünkü adil ve tarafsız bir bedel takdiri çok sübjektif bir şeydir. Hatırlatalım ki, Tüzüğün yayınından 13 sene sonra, 1914 yılında Tüzüğe Kanunla eklenen bir maddeye göre, Hükümet ve belediyeler adına doğrudan doğruya veya müteahhitler aracılığı ile yapılacak yol, köprü ve diğer bayındırlık işleri yapımı ile boş arazi-i emiriyede açılacak ocaklardan çıkarılacak maddeler resimden muaf olup bunlara parasız ruhsatname verilir.)

MADDE 17– Boş arazi-i emiriye’de ve köylere ve kasabalara ait arazi-i metrukede açılacak ocaklar için ruhsat almak için birçok kimse başvurursa dilekçe sahipleri arasında yapılacak arttırma sonunda en yüksek nispi resim teklif ettiği anlaşılana ruhsat verilir.Ocak açmak ve işletmek için istekli olanlara Devletin yürürlükte olan ve yeniden kabul edilmesi muhtemel yasalarına uyulacağına dair taahhütte bulunmak kayıt ve şartı ile ruhsat verilir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Ocaklardan Alınacak Resimler ve Harçlar

MADDE 18– Ocak işletmek için ruhsat veya ilmühaber alanlardan ocaktan elde edilecek maddelerin taşındığı vapur iskelesindeki veya demiryolu istasyonundaki veya ocak yerindeki değerinden taşıma gideri ve mamul hale getirilmiş ise mamul hale getirilmesi için yapılan harcama indirildikten sonra % 5 (yüzde beş) nispi resim alınır.Amyant ve kırmızı ve yeşil somaki taşları ayrı resme tabi olup bunların nispi resminin miktarı (oranı) % 20 (yüzde yirmiyi) geçmemek üzere Orman, Maden ve Tarım Bakanlıkları’nca saptanır.(Açıklama: Maddenin son fıkrasında yer alan amyant, aslında Maden Kanunu’na tabi olduğu gibi anılan Bakanlıkların da taşocakları konusunda bir yetkileri kalmamıştır. Somaki için yetki il daimi encümenlerindedir. İlk fıkra hükmü yürürlüktedir. Ve doğru-yanlış geniş uygulaması vardır. bazı Danıştay kararları için İl Özel İdarelerin Gelirleri başlıklı bölümün son paragraflarına bakılabilir.)

 MADDE 19– Ocaklardan çıkarılacak maddelerden alınacak resimlerin en çok beş seneyi geçmemek üzere maktu bir miktara bağlanması da caizdir.Şu kadar ki; bu usulün uygulanması, ocağın açılmasının başlangıcından bağlıyarak işletildiği ilk sene hesaplama süresine dahil edilmemek şartıyla, en az üç sene süreyle işletilmesi ve yönetilmesiyle ocaktan elde edilebilen mal miktarının belirlenmesine ve Vilayet İdaresi ile ruhsat sahibi arasında görüşme ile varılacak kararın Maden İdaresi’nce onaylanmasına bağlıdır.(Açıklama: Maddenin son fıkrasında öngörülen, Maden İdaresi’ne onaylatma zorunluluğu yürürlükte değildir. İl özel idarelerin gelirleri bahsinde yer alan makale, Danıştay kararları ve Bakanlık görüşleri maddeye ışık tutmaktadır.)

MADDE 20– 18. maddede gösterilen resimlerinden ayrı, ilmühaber için 5 lira, adi ruhsatname için maddenin cinsine ve saptanacak süreye göre 5 liradan 25 liraya ve 14. maddede Sultan´ın onayı ile verilecek ruhsatnameler için 25 liradan 100 liraya kadar, işletilecek ocağın yatay olarak kaplayacağı alan itibariyle ve tamamlayıcı parçası sayılacak arazinin her bir dönümü için yıllık 10 para resim alınacaktır. Açılmasına ruhsat verilecek ocakların yüzölçümü 1.000 (bin) dönümden fazla olmayacaktır; eğer 1.000 dönümden fazla alana gereksinim duyuluyorsa Bakanlar Kurulu’ndan alınacak Karar üzerine Sultan´ca verilecek onaya göre işlem yapılacaktır.Bu Tüzük’te belirtilen kayıt ve şartlara uyularak ruhsatnamesi verilen ocaklar başkasına devredilebilir; bu devir işlemi, altında bulundukları arazinin devrinin bağlı bulunduğu yasal hükümlere göre olur. İdarece verilmiş bulunan ruhsatnamelere ait devir işlemleri ilçe ve il idare meclisi huzurunda ve Padişah Fermanı (onayı, kararı) ile verilmiş olan ruhsatnamelerin devir işlemi Hükümet Merkezinde Orman Maden ve Tarım Bakanlıkları’nca taraflar da hazır bulunup dinlendikten sonra yapılır ve bu konudaki özel defterine kaydedilip bir ilmühaber (belge) verilir. Yapılan devir ve ferağ işlemi ile kendilerine ocak intikal edenlerden ocağın cinsine göre ilmühaber veya ruhsatname harcına karşılık bir ferağ ve intikal (devir) resmi alınır.(Açıklama: 1925 yılında yapılan genelgenin 10. maddesine göre 1.000 dönümü aşan ocaklara ait belge ve ruhsatname harçlarının miktarının tayin edilmesi, diğerlerinde olduğu gibi, il encümen kararı ve Vali’nin onayı ile yapılacağı gibi, 11. maddesine göre devir ve intikal işlemleri de il daimi encümeni önünde olur.)

MADDE 21– Geçen maddelerde belirtilen resim ve harçlar Maden Bakanlığı’na ait olmak üzere mahalli resmi dairece alınır ve karşılığında belge verilir.(Açıklama: 608 sayılı + 6664 sayılı yasalar karşısında, bu gelirler il özel idaresine ait olduğu için, bu madde geçersizdir.)

MADDE 22– Nispî resmi ödenip karşılığında belge alınmadıkça ocaklardan mal naklolunamaz. (başka yere götürülemez.)

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Fenne ve Korunmaya İlişkin Önlemler

MADDE 23– Ocaklar, umuma ve diğer kişilere ait yol, kuyu, çeşme ve binalara zarar vermeyecek bir mesafede ve en az yüz arşın uzakta açılacaktır. Açılacak ocakların işletilmesi için bant kullanılması gerektiği takdirde herhangi bir sakıncaya meydan vermemek için ocak sahibi tarafından gerekli önlemler alınıp uygulanacaktır; ocak açanlar ve işletenler koruma (güvenlik) bakımından ilgili mahalli makamlardan gelecek her çeşit ikazı kabul edip yerine getirmeğe mecburdur.

MADDE 24– Yeraltında mağara açılarak işletilen ocakların fenni işlerine, asıl madenler hakkındaki yasal hükümler uyarınca maden mühendisleri tarafından nezaret olunur.(Açıklama: İşçi sağlığı ve güvenliği açısından, 1475 sayılı İş Kanunu birçok hükümler getirmiştir. İş yeri güvenliği ile ilgili Tüzükler taş ocaklarını da kapsamına almıştır.)

MADDE 25– Devlet ormanları altında işletilen ocakların, ormanı ilgilendiren yönlerine orman müfettişi veya memurları tarafından nezaret edilir.

MADDE 26– Bütün ocakların zabıta (emniyet) açısından emir ve nezareti (gözetimi) mahalli makamlara aittir. Bu nedenle ocakların halkın sağlığı ve güvenliği açısından zararları ve sakıncaları ortaya çıkarsa maden mühendisiyle görüşerek ocağın işletilmesi geçici olarak tatil edilir ve masrafı ocak sahibine ait olmak üzere gerekli önlemler alınıp uygulanır; ocağın kesin surette tatil edilmesi gerekirse durum açıklamalı (tafsilatlı) bir şekilde Maden Bakanlığı’na bildirilip alınacak cevaba göre işlem yapılır.(Açıklama: 1925 yılı genelgesinin 12. maddesine göre, durdurma kararı encümence alınır.)

MADDE 27– Bütün ocakların tasarruf edilme (kullanılma) durumundan veya resimlerinin ödenmesinden dolayı çıkacak uyuşmazlıklar birinci derecede Orman, Maden ve Tarım Bakanlıkları’nca ve ikinci derecede Danıştay’ca çözümlenir.(Açıklama: Vergi uyuşmazlıkları, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerince, vergi itiraz ve temyiz mercileri ile Danıştay’da, diğer uyuşmazlıklar idari yargı mercilerinde çözümlenir.)

MADDE 28– Arazi-i emiriyede ve köylere, kasabalara ait arazi-i metrukede ocak açmak ve işletmek için ruhsat alanlar, ruhsatnamede belirtilen süre içinde ocağı açmaz veya açar da sürekli bir şekilde özürsüz 3 sene terk ve tatil ederse işletme hakkı düşer ve ocak hükümet aracılığı ile arttırmaya çıkarılıp ruhsatın verilmesi sırasında gösterilen şartların tümüne uyulmak kaydı ile Hazine için elverişli (yararlı+karlı) şartları öneren isteklisine ihale edilir.İdarece verilen ruhsatnamelerin sürelerinin bitiminde ruhsatname sahibi süre uzatımı isteğinde bulunursa, uzatma için herhangi bir sakınca olmadığının anlaşılması halinde ruhsat harcı alınarak yeniden ruhsatname verilir.

BEŞİNCİ BÖLÜMKonulmuş Kurallara (Nizamlara) Aykırı Hareket Halinde Yapılacak İşlem

MADDE 29– Bir kimse tasarrufu altında bulunan veya sahibinin rızasını aldığı bir arazide, yukarıdaki maddelerde yazılı şartlara uygun ruhsatname almaksızın ticaret amacıyla ocak açar ve işletirse ilmühaber için alınan harcın 4 katı kendisinden para cezası olarak alındıktan sonra (alındıktan başka), çıkarılan mal varsa o da zapt edilir. (ona da el konulur.)

(Açıklama: 1925 yılı genelgesinin 14. maddesine bakınız.)“Türk Ceza Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında 10.6.1949 gün ve 5435 sayılı Kanun´a göre:

MADDE 2– Vergi resimlerin belli süreleri içinde ödenmemesinden dolayı tahsili lazım gelen vergi ve resim cezalarıyla tazminat kabilinden olup mütezayit nispete tabi bulunan para cezaları hariç olmak üzere Büyük Millet Meclisi’nin ilk kurulduğu tarihten önce yürürlüğe girmiş bulunan bütün kanun ve tüzüklerde yazılı olup ta daha sonraki tarihlerde Büyük Millet Meclisi´nce miktarına dokunulmamış olan para cezaları on misline ve Büyük Millet Meclisi tarafından kabul olunup da 31 .12.1939 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlarda yazılı para cezası beş misline ve 1.1.1940 tarihinden 31.12.1945 tarihine kadar yürürlüğe girmiş bulunan kanunlarda yazılı para cezaları üç misline çıkarılmıştır.Para cezasının diğer bir ceza ile birlikte tertiplenmiş olması, yukarıdaki esaslar dairesinde cezanın arttırılmasına engel olmaz.Yukarıdaki fıkralar uyarınca arttırılarak hükmedilecek para cezası on liradan aşağı olamaz.

MADDE 30– Hali arazide ve köylerle kasabalara veya diğer umuma ait arazide, yukarıdaki maddelerde yazılı şartlara uygun ruhsatname almaksızın ocak açar ve işletirse kendisinden 5 Osmanlı lirasından 25 Osmanlı lirasına kadar para cezası alındıktan başka açtığı ocağa el konur ve 28. maddede gösterilen şartlar uyarınca arttırma ile ihaleye çıkarılır.(Açıklama: 1925 yılı genelgesinin 14. maddesine göre, maddede yazılı para cezaları 5 katı olarak işlem görecektir. 1949 yılında yürürlüğe giren 5435 sayılı, Türk Ceza Kanunu´nda yer alan para cezalarının miktarında arttırmalar yapan kanun, 2. maddesiyle para cezalarını arttırmıştır.)

MADDE 31– İlmühaber veya ruhsatname ile işletilen ocaklardan, nisbi resmini vermeksizin mal götürenlerden nisbi resminin 4 katı alınır. Ocakların işletilmesi uğrunda ilgili daireye durumu haber vermeksizin barut veya başka patlayıcı madde kullananlardan on altından yüz altına kadar para cezası alınır ve ocaklar geçici olarak tatil edilir.(Açıklama: 29, 30. madde altı açıklamalarına bakınız.)ALTINCI BÖLÜMBu Tüzüğün Yayımından Önce Açılmış ve İşletilmiş Ocaklara İlişkin Bazı Hükümler

MADDE 32– Resmi ruhsatla işletilmekte olan ocakların sahipleri bu Tüzüğün belirttiği şartlara ve resimlere tabi olmak şartıyla, ruhsatnamelerin devir ve ferağına müsaade edilir.

MADDE 33– Bu tüzüğü, Orman, Maden ve Tarım Bakanlıkları yürütür. 

Duyurular | Page 20

KUM ÇAKIL İŞLETİLMESİ VE KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ

 .

 

HER ÇEŞİT İNŞAAT SIVA ŞAP KUMU  NAKLİYE DAHİL  ŞANTİYE TESLİM SATIŞI YAPILIR.

.

 

İHTİYACINIZ OLAN KUMU BELİRTMENİZ YETERLİ 

.

ASCANLAR HAFRİYAT { 0312 } 482 05 09 KiRALIK KAMYONLAR iŞ MAKiNALARI 955 PALETLİ KEPÇELER KUM NAKLİYESİ KUM OCAKLARI TAŞ OCAGI KAZI BİNA İNŞAAT YIKIMCILARI KIRIMCILAR TAŞERONLUK NAKLİYATÇILAR MADENCİLİK TAAHHüT TiCARET LiMiTED ŞiRKETi

HAFRİYAT YIKIM KUM NAKLİYESİ NAKLİYAT İNŞAAT TAAHHÜT

KAZI KIRIM İŞLERİ YAPILIR

Ofis Telefon 🙁 0312 ) 482 05 09  Faks 🙁 0312 ) 480 65 02

Gsm Cep : ( 0532 ) 40 777 57

Email : [email protected]

/… Ascanlar ® …/

 

    Kum Çakıl Ve Benzeri Maddelerin Alınması, İşletilmesi Ve Kontrolü Yönetmeliği    

 

Çevre ve Orman Bakanlığından:

Resmi Gazete Tarihi : 08/12/2007

Resmi Gazete Sayısı : 26724

BİRİNCİ BÖLÜM : Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar     

  Amaç      

 Madde 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, orman sayılan alanlar dışındaki yerlerden, kum, çakıl ve benzeri maddelerin çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde alınması, işletilmesi ve kontrolü ile ilgili esasları düzenlemektir.       

Kapsam       

Madde 2 – (1) Bu Yönetmelik; orman sayılan alanlar dışındaki, ülkenin egemenlik alanlarındaki denizlerden, akarsu ve kuru dere yataklarından, göl yataklarından ve tarım arazilerinden kum, çakıl ve benzeri maddelerin alınması işletilmesi ve kontrolü ile ilgili esasları kapsar.       

Dayanak       

Madde 3 – (1) Bu Yönetmelik 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun Ek-1 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine dayanılarak hazırlanmıştır.       

Tanımlar        

Madde 4 –

(1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Akarsu: Devamlı su taşıyan doğal su yataklarını,

b) Bakanlık: Çevre ve Orman Bakanlığını,

c) Çakıl: Cinsleri ne olursa olsun, tane büyüklükleri veya genişlikleri 2 milimetre ile 25 santimetre arasında değişen taş parçalarını,

ç) Çevre yönetim planı: İşletme faaliyetleriyle ilgili, çevreye olabilecek muhtemel zararların önlenmesini ve ortaya çıkabilecek atıklarının bertarafının nasıl yapılacağını belirten yönetim planını,

d) Doğaya yeniden kazandırma: İşletme faaliyetleri sebebiyle bozulan sahaların geriye düzenlenmesi, duraylılığı sağlama, düzeltme, üst toprağı serme, tohum ekme, fidan dikme, arazi yapısı uygun yerlerde rekreasyon alanları oluşturulması, bitkilendirme ve ağaçlandırma işlemlerinin tümünü kapsayan faaliyetleri,

e) Duraylılık: Bir malzeme kütlesinin veya bir yapının maruz kaldığı gerilimin kalkmasıyla, dönüşümsüz önemli bir deformasyona veya harekete maruz kalmaksızın, uygulanan gerilime uzun süre dayanabilmesi durumunu,

f) Faaliyet: Ülkenin egemenlik alanlarındaki denizlerden, akarsu ve kuru dere yataklarından, göl yataklarından ve tarım arazilerinden kum, çakıl ve benzeri maddelerin alınması ve işletilmesi çalışmalarını,

g) Faaliyet sahibi: Denizlerden, akarsu ve kuru dere yataklarından, göl yataklarından ve tarım arazilerinden kum, çakıl ve benzeri malzemelerin alınması ve işlenmesi faaliyetlerini gerçekleştirenleri,

ğ) Kum: Tabiatta tabii olarak bulunan içerisinde %80’in altında SiO2 bulunan ariyet malzemesi ve SiO2 oranına bakılmaksızın denizlerdeki kumu,

h) Kuru dere: Mevsimsel olarak su taşıyan tabii su yataklarını,

ı) Mendereslenme: Akarsuların tabii veya fiziksel sebeplerle büyük kıvrımlar yaparak uzun bir yol takip etmesini,

i) Röper: Belli bir yeri, bir noktayı yeniden bulmak için konulan sabit işareti,

j) Talveg: Bir akarsu yatağında, yatağın en düşük noktalarından geçen çizgisel hattı, ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM :

Sınırlamalar ve Yasaklar    Kum, çakıl alımıyla ilgili sınırlamalar ve yasaklar      

 Madde 5 –

(1) Bu Yönetmelik kapsamındaki faaliyetlerle ilgili sınırlamalar ve yasaklar şunlardır;

a) İçme ve kullanma suyu temin edilen kıta içi yüzeysel su kaynaklarında ve bunları besleyen, akar ve kuru derelerde,

b) Termal su kaynaklarının birinci ve ikinci derece koruma alanları içerisinde,

c) Yeraltısuyu rezervlerini haiz akifer karakterindeki her türlü formasyonlarda,

ç) Denizlerde kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasındaki bölge ve deniz sahil şeritlerinde,

d) Kıyı çizgisinden deniz istikametine doğru 20 metreden daha az derin denizlerde,

e) Her iki kıyısı, taşkın tesisleri ile ıslah edilmiş olan mecralarda,

f) Mendereslerin sık olduğu mecraların dış kurblarında,

g) Yatak şev diplerine şev yüksekliğinin iki katından daha az bir mesafe bırakarak yaklaşmak suretiyle şev stabilitesini tehdit edecek durumlarda,

ğ) Her iki sahilinde kum, çakıl katmanları devamlılık gösteren mecralarda mevcut yatağın genişletilmek istenmesi durumunda,

h) Talep edilen ocak yerinin bir akarsu ya da derenin boğaz çıkışından sonraki rüsup konisi üzerinde olması durumunda,

ı) Akarsu ve dere yataklarından ocak açılması istenen sahanın akış aşağısı veya akış yukarısı ile yatağın herhangi bir sahilinde, konumlanmış ve mevcut durumda taşkın yönünden emniyetli olan yerleşim birimleri ve tarım arazilerinin söz konusu kum-çakıl ocağının açılmasından sonra taşkına maruz kalacağının anlaşıldığı hallerde,

i) Akarsu ve dere yatakları üzerinde inşa edilmiş köprü, menfez ve benzeri sanat yapıları bulunan akarsu ve dere yataklarında, anılan sanat yapılarından herhangi birine menba yönünde 750 metre ve mansap yönünde 1000 metreden daha yakın mesafe bırakarak yaklaşılacak hallerde,

j) Diğer mevzuat ve uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınmış alanlarda belirlenen mesafelerde, kum, çakıl ve benzeri maddelerin alımına yönelik kum ve çakıl ocağı açılması ve işletilmesine izin verilmez.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM :

Kum, Çakıl ve Benzeri Malzeme Ocağı İşletilmesine Dair Usul ve Esaslar       

Akarsu ve kuru dere yataklarında kum, çakıl ve benzeri malzeme ocağı işletilmesine dair usul ve esaslar  

  Madde 6 – (1) Akarsu ve kuru dere yataklarında kum, çakıl ve benzeri maddelerin alınması ve işletilmesi faaliyetini gerçekleştirecek faaliyet sahiplerinin işletme esnasında uyması gereken esaslar şunlardır:

a) Ocak sahasının çevresi beton kazık veya benzerleri ile işaretlenir. Ocak sahasının akarsu yatağı içindeki başlangıç ve bitim noktaları kıyıda çakılacak en az 1,5 metre yüksekliğindeki beton kazıklar ile belirlenir; kazıklar herhangi bir şüpheye mahal vermeyecek şekilde sabit röper noktalarına teknik esaslara uygun olarak yerleştirilir.

b) Malzeme alımı süresince dere yatağının doğal formu bozulmaz, dere yatağı içerisinde yükseltiler oluşturulmaz, 1/25.000’lik, 1/5.000’lik ve 1/1.000’lik paftalarda gösterilen sınırlar içerisinde kalmak kaydıyla nakliye ve benzeri faaliyetlerle çevrede bulunan tesislere, tarım, çayır, mera, yaylak, kışlak ve orman alanlarına zarar verilmez.

c) İşletme süresince akarsu yatağında yatak duraylılığını bozacak ve serbest akışa engel olacak şekilde malzeme alınması, mahfuz, servis yolu ve benzeri yapılar yapılarak suyun akış yönü değiştirilerek kıyı oyulmalarına, sedde bulunan yerlerde seddelere, bulunmayan yerlerde ise yatak kenarlarında bulunan ocak kullanım alanı dışında yer alan tarım alanları, meskun mahaller ve benzeri tesislere zarar verecek şekilde yatak üzerinde çalışma yapılması yasaktır.

ç) Ocak içerisinde servis yolunun yataktan geçmesi durumunda, mevcut kesit daraltılmaz. Ocak yolu olarak işaretlenen kesimin bakım ve onarım işleri ile yanlış kullanımdan dolayı oluşabilecek hasar ve zararın tazmini faaliyet sahibince karşılanır.

d) İşletme ruhsatı süresinin bitiminde, faaliyet sahibi tarafından akarsu veya kuru dere yatağında gerekli arazi ıslahı ve rehabilitasyon çalışmaları yapılarak doğal akış rejimi koşulları sağlanarak saha terk edilir.

e) Belirlenecek talveg kotundan daha fazla derine inilmez.

f) Akarsu ve kuru dere yataklarından malzeme alımı, akış rejimi bozulmadan ve dere yatağında mendereslenmeye meydan vermeyecek şekilde gerçekleştirilir.

g) Akarsu ve kuru dere yataklarından alınan malzemenin yıkanması ve elenmesi sonucunda oluşan pasa, ruhsat alanı içerisinde çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyecek can ve mal emniyetini sağlayacak şekilde doğaya yeniden kazanım çalışmalarında kullanılmak üzere depolanır.

ğ) Faaliyet esnasında oluşabilecek atıklar çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde ilgili mevzuat doğrultusunda bertaraf edilir.

h) Kumun yıkanması esnasında kimyasal madde kullanılmış ise oluşan atık sularının bertarafı ilgili mevzuat çerçevesinde yapılacak olup, alıcı ortama deşarjında yıkama işleminden sonra atık suların alıcı ortama deşarj standartları uygulanır.

ı) Kum, çakıl ve benzeri malzeme alınan yerlere hiçbir şekilde atık bırakılmaz.

i) Faaliyet sahibince ocak sahası içerisinde derinlik ölçümü yapılabilmesine imkan sağlayacak gerekli ekipman bulundurulur.

j) Mevcut su kalitesinin 31/12/2004 tarihli ve 25687 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Su Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliğinin ekinde yer alan Tablo-1’e göre su kalite sınıfının belirlenerek, mevcut kalitenin bozulmaması için gerekli tedbirler alınır.

k) Akarsu ve kuru dere yataklarından kum, çakıl ve benzeri maddelerin alınması ve işletilmesi faaliyetlerine ilişkin olarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan söz konusu faaliyet sahası ile ilgili su ürünleri açısından alınacak görüş doğrultusunda faaliyetler yürütülür.       

Deniz ve göl yataklarından kum, çakıl ve benzeri maddelerin alınması ile ilgili usul ve esaslar      

 Madde 7 – (1) Deniz ve göl yataklarından kum, çakıl ve benzeri maddelerin alınması ve işletilmesini gerçekleştirecek faaliyet sahiplerince işletme aşamasında uyulması gereken esaslar şunlardır:

a) Ekosistem bütünlüğünün korunması ve doğal hayata zarar verilmemesi esastır.

b) Kıyının jeomorfolojik yapısının doğal durumu korunur.

c) Mevcut su kalitesinin korunması için, Su Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliğinin ekindeki Tablo-2, Tablo-3 ve Tablo-4’te yer alan su kalite sınıfı belirlenerek gerekli tedbirler alınır.

ç) Deniz ve göl rezervuarlarına su akışı engellenmez.

d) Denizlerden, göl yataklarından kum, çakıl ve benzeri maddelerin alınması ve işletilmesi faaliyetlerine ilişkin olarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan söz konusu faaliyet sahası ile ilgili su ürünleri açısından alınacak görüş doğrultusunda faaliyetler yürütülür.

e) Faaliyet esnasında oluşabilecek atıklar çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde ilgili mevzuat doğrultusunda bertaraf edilir.

f) Faaliyet sahibince ocak sahası içerisinde derinlik ölçümü yapılabilmesine olanak sağlayacak gerekli ekipman bulundurulur.        

Sulak alanlardan kum, çakıl ve benzeri maddelerin alınması ve işletilmesi ile ilgili usul ve esaslar      

 Madde 8 – (1) Sulak alanlardan kum, çakıl ve benzeri maddelerin alınması ve işletilmesi faaliyetleri ile ilgili olarak bu Yönetmelikle getirilen hükümlere ilaveten, 17/5/2005 tarihli ve 25818 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği hükümleri uygulanır.

(2) Faaliyet sahibince ocak sahası içerisinde derinlik ölçümü yapılabilmesine olanak sağlayacak gerekli ekipman bulundurulur.      

 Tarım arazilerinden kum, çakıl ve benzeri maddelerin alınması ve işletilmesi ile ilgili usul ve esaslar 

      Madde 9 – (1) Faaliyet sahipleri tarım arazilerinden, kum, çakıl ve benzeri maddelerin alınması ile ilgili faaliyetlerini 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu çerçevesinde yürütürler.

(2) Tarım arazilerinden alınan malzemenin yıkanması ve elenmesi sonucunda oluşan pasa, ruhsat alanı içerisinde çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyecek can ve mal emniyetini sağlayacak şekilde araziyi yeniden kazanım çalışmalarında kullanılmak üzere depolanır.       

Faaliyet ile ilgili başvuru      

 Madde 10 – (1) 16/12/2003 tarihli ve 25318 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği uyarınca çevresel etki değerlendirmesi raporu hazırlaması zorunlu ya da gerekli faaliyet sahipleri, çevresel etki değerlendirmesi raporunun eki olarak Doğaya Yeniden Kazandırma Planını, çevre yönetim uygulama takvimini ve bu plan ve takvimi aynen uygulayacağını gösterir noter tasdikli taahhüdü ilgili makamlara sunmakla ve projelerini, verilen kararlara göre gerçekleştirmekle yükümlüdürler.

(2) Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği uyarınca çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir kararı verilen faaliyet sahipleri ve Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği dışındaki faaliyet sahipleri bu Yönetmeliğin Ek-1’inde formatı verilen Çevre Yönetim Planını ve bu planı aynen uygulayacaklarını gösterir noter tasdikli taahhüdü ilgili İl Çevre ve Orman Müdürlüğüne üç nüsha halinde vermekle ve faaliyetlerini, verdikleri plan ve taahhüde göre gerçekleştirmekle yükümlüdürler.      

 Çevre yönetim planının incelenmesi ve onaylanması       

Madde 11 – (1) Faaliyet sahibince hazırlatılacak Çevre Yönetim Planını, çevresel etki değerlendirmesi raporu ekinde ilgili makamlara sunulur. Çevre Yönetim Planı ile ilgili inceleme, değerlendirme ve onaylama süreci çevresel etki değerlendirmesi raporu ile birlikte Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin hükümleri çerçevesinde yürütülür.

   Çevre yönetim planı hazırlayacaklarda aranacak şartlar       

Madde 12 – (1) Çevresel etki değerlendirmesi raporu hazırlamaya yetkili kurum ve kuruluşlar, aynı zamanda çevre yönetim planını da hazırlamaya yetkilidir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM : Çeşitli ve Son Hükümler       İzleme       

Madde 13 – (1) Faaliyetler, faaliyet sahibince verilen çevre yönetim planı ve bu Yönetmelik hükümleri kapsamında ilgili İl Çevre ve Orman Müdürlüğünce izlenir.       

Denetim      

 Madde 14 – (1) Bu Yönetmelik çerçevesindeki denetimlerde, Çevre Kanununun 12 nci maddesi uyarınca Bakanlık, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ve Bakanlıkça yetki devri yapılmış kurum veya kuruluşlar yetkilidir.        

Yaptırım       

Madde 15 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine aykırı faaliyette bulunanlara Çevre Kanunu’nun 20 nci maddesi birinci fıkrası (l) bendinin ikinci paragrafına göre idari para cezası ve 15 inci maddesi uyarınca faaliyeti durdurma yaptırımı uygulanır.        

Raporlama      

 Madde 16 – (1) İl çevre ve orman müdürlüğü, faaliyet sahiplerince verilen çevre yönetim planlarının koordinatları ve planın gerçekleşme durumunu gösterir raporları her yıl mart ayı sonuna kadar Bakanlığa bildirmekle yükümlüdür.        

Tebliğ çıkarma yetkisi      

 Madde 17 – (1) Bakanlık bu Yönetmeliğin uygulanması ile ilgili olarak ihtiyaç olması halinde tebliğ çıkartabilir.

03 Kum Torbası Kum-Çakıl şap kumu firmaları şap kumu sanayi şap kumu ürünleri şap kumu Firmamız ilçesinde tesisi Ankaranın kum ihtiyaçlarına cevap vermek Mıcır taş faaliyetine ait firma listesi Mıcır taş Kum Micir Harfiyat Nakli Ve Yüklemesi Yapilir İş Makinalari Ve Damperli Kamyonlar Kiraya Verilir  Ankara mıcır ocağı faaliyeti için altyapı çalışmaları yapan firma ankara nakliye ve taşımacılık nakliyat 03 mil mıcır nakliye firması Ankara Gölbaşı’na bağlı Gerder Mahallesi’ndeki mıcır ocağı faaliyeti için altyapı çalışmaları yapan firma  MICIR nakliyesinde çalışacak MICIR nakliyesinde çalışacak tır doç kırkayak damperli as 950 kamyonlar basar tonajlı kamyon kamyonlar mıcır Ankara sektörü’ndeki firmalar Ankara – Nakliyat. Her türlü hafriyat nakliyat kum kazı yıkım işleri yapılır. 0535 712 20 82 http://www.ascanlar.com MICIR terimleri Ascanlar Hafriyat firma mıcır fırması Firmaları, mıcır fırması ürünleri, mıcır fırması sanayi, mıcır fırması sektörü, mıcır fırması ilanları ANKARA Mıcır duble yollar iş sırada otoyol olması yerler Ankara – Izmir Ankara – Bursa Ankara – Konya Antalya micir aranıyor, micir ilanları, micir arıyorum, micir ilanı kiralık as 950 doç kamyonlar kiralık kamyonlar kamyoncular Ankara Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İlçe ve İlk Kademe Belediyelerinin beton, çakıl, taş, mıcır ve kum ihtiyaçlarını karşılamak üzere yeterli araçlar Temel malzeme ihaleleri Mıcır, taş, kum, Asfalt, Melas, ham tuz ve Temel malzemeleri  Ankara ton agrega satın alınacaktır Karayolları Genel Müdürlüğü, asfalt çalışmaları nedeniyle mıcır yollarda Mıcırların Yıkanması Nakli ve Figüre Hizmeti Bölge Müdürlüğü Asfalt Başmühendisliği Ankara Caddesi Mıcır Üretim Tesisi Telefon Adresi Ankara Asfaltı Üzeri Boğazkesen Mevkii ELMADAĞ BELEDİYESİ İnşaat sektörünün gereksinimi olan kırma taş agrega üretimi için kaya dolgu, asfalt kaplama agrega, kum şilte, beton kaplama agrega beton kırmataş, bazalt, drenaj 5 (Beş) Kalem Asfalt Kaplama Kırmataş Malzemesi Nakliye Dahil kırma-taş agrega içerisinde bulunan taş-unu’ nun betonun basınç Ulusal Kırmataş Sempozyumu organizasyonu TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube ve Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonu İnşaat Malzemeleri – inşaat Firmaları Rehberi inşaat Firmaları Rehberi Kırmataş yerleşim yerinin haritadaki yeri kesin konumu Haritanın kullanımı Eşdeğer Jeolojik Formasyonlardan Sağlanan Kırmataş Agregaların Beton Yapımına Uygunluğu Andezit konusunda lider firma Tüm inşaat ve dekorasyon malzemeleri ile ev için gerekli tüm malzemeler Geçici Dolgu Malzemesi dolgu malzemesi üretilir Müşterilerimizin ürünlerinde dolgu olarak kullanacakları Her türlü, İnce Kaya dolgu malzeme Havuzlarında renkli derz dolgu malzemesi kullanan ve havuz temizliğinde derzlere BELEDİYE’YE ASFALT YAMA VE DOLGU MALZEMESİ Sivas’ın Suşehri İlçesi’nde Suşehri Belediyesi Tarafından Tahrip Olan Asfalt Yollarda Kullanılmak en iyi dolgu malzemesi olması ve yerli boksit dayanıma sahip daha ucuz dolgu hafriyat.in malzemesi kullanmak yoluna Alt Temel Malzemesi ve Mekanik Malzeme Boğazkent Atıksu Arıtma Tesisi Mekanik Malzeme Temini ve Montajı Mekanik Malzeme Temini ve Nakliyesi malzeme teknik tesisat ve fabrika malzemeleri Elektrod Gümüş kaynak elektrodu  nsaat mekanik tesisat malzeme satis Firması KOMPOZİT MALZEMELER VE MEKANİK Mekanik Taş Tozu , Mekanik Yol Malzemesi Üretimi ve Temini 03 kum kurukum Firmaları, Firma Rehberi, firmalar, Türkiye, şirket rehberi, firma bul, firma listesi, şirket listesi 03 Kum, Beton Kumu ve 7/15-15/30 Kırmataş M3 03 Kum Beton Kumu 7/15-15/30 Kırmataş Ankarada bulunan müşterilerimize daha iyi kaliteli kum vermek ve onların sektörde ihtiyaçlarına cevap vermektir.Kısacası Firmamız şapkumu 03 kum temini nakliyesi yapanlar Aydın Kum.  01 Kum. 02 Kum. 03 Kum. 04 Kum. 05 Kum. 07 Kum kum fırtınası Deniz Kumu ve Günes Wallpaper kum taneleri Kum Heykel Sanatı TÜRKİYE KUM HEYKEL FESTİVALLERİNE KUM KUM VERENLER kum kum kum KUM TİPİ DORSE DAMPER Kum Saati şapkumu şap kum tren kumu 03 mil sarı kum sarıkum 03 kum şapkumu TCDD GÜMRÜKLÜ AMBAR SAHASI İÇİ BEHİÇBEY ETİMESGUT ANKARA kum gibi Dünyadaki en büyük çölde milyarlarca kum www.ascanlar.com  Kumcular, kumcuları, patinaj kumu, çocuk oyun alanı kum havuzu kumu satanlar kum ocakları oyun yürüyüş alanlına serilecek kum başkent binicilik beşevler atlı spor kulübü hipodrum atların altına serilecek ince temiz kum eğitim alanı sahaya serilecek kum tüm kum çeşileri kum stabilize kırma taş baypas kumcu kumcular çakıl mıcır mil tesviye mekanik dağ dolgu malzemesi temin edenler satanlar nakliyesini yapanlar Kum Tüm kumcular Tüm kum ocakları sahipleri kumcu kum ankara kumcu kumcular stabilize çakıl baypas mekanik kırma taş dolgu malzemesi kum ocakları firmaları şirketleri kumculuk yapan firmalar Kum satışı nakliyesi işi yapanlar kumculuk yapanlar kum ocağı işletmeleri kum nakli yapanlar kum nakliyesi yapanlar kum nakliyecileri kum taşeronu kabala götürü kum işi yapanlar kum işleri yapanlar Çocuk park Alanlarına Temiz Yıkanmış Kum Yürüş Yollarına kum Park Alanı kumu Koşu Yolu Pisiklet Yolu Kumu Oto Park alanlarına kum verenler Serenler Nakliyesini Yapan Piknik alanları Kumu Mesire Yerlerine Kum Festival kumu kum festivali heykel kumu Açık Kapalı alanlara kum Oyun Havuzlarına Kum Ankara Temiz yıkanmış elenmiş kum satanlar Çamursuz topraksız tozsuz kum kumlar kum ocakları tesisleri ardiyeleri kum inşaat malzemesi satan ardiye ardiyeler bahçe kumu villa yazlık site apartman alanlarına park oyun alanlarına temiz yıkanmış elenmiş taşsız kum Çıplak ayakla yürünecek üzerinde oun oynanacak kum Ankara kumcu kumcular kumcuları nakledenler ocak ocağı ocakçıları eleme yıkamama tesis tesisi tesisleri  ucuz uygun kum Kum Nakliyesi Satışı Pazarlaması Yapan Veren Yapanlar Verenler işleriyle uğraşanlar Yapılır. ÇAKIL MİL SIVA KUMU 03 KUM KAZAN OVA KUMU KIRIKKALE IRMAK KUMU PLAJ KUMU KIRMA TAŞ STABİLİZE BAYPAS DAĞ MALZEMESİ KİSLİ DOLGU MALZEMESİ MEKANİK MALZEME KIRMA TAŞ TOZU 03 KUM MICIR KIRMA TAŞ TEMİNİ NAKLİYESİ SERİLMESİ SIKIŞTIRILMASI REGLAJ İŞLERİ TOPRAK DOLGU TESVİYE İŞLERİ YAPILIR. elenmiş kum, dere mili, kum ocağı, çakıl ocağı, kumcu kum hafriyat. inşaat, kum, hafriyat, çakıl, taş FİRMA REHBERİ  ardiye, ardiyeci, ardiyeciler KUM OCAKLARI KUM NAKLİYESİ VE SATIŞI YAPAN OCAKÇI VE ARDİYECİLER ANKARA, akyurt çubuk pursaklar ankara çankırı yolu üzeri şabanözü kalecik kum ocakları ocağı kum satan ardiyeci inşaat malzemesi satanlar kazan kırıkkale kızılcahamam yozgat kum,

 

   Faaliyette bulunan işletmelerin başvurusu        

Geçici Madde 1 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında halen faaliyette bulunan faaliyet sahipleri bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde bu Yönetmeliğin Ek-1’inde formatı verilen Çevre Yönetim Planını ve bu planı aynen uygulayacaklarını gösterir noter tasdikli taahhüdü İl Çevre ve Orman Müdürlüğüne vermek ve faaliyetlerini bu plan ve taahhüde göre gerçekleştirmekle yükümlüdürler.

Çevresel etki değerlendirmesi sürecindeki faaliyet sahiplerinin başvurusu        

Geçici Madde 2 – (1) Bu Yönetmeliğin yayım tarihi itibarı ile çevresel etki değerlendirmesi süreci devam eden faaliyet sahipleri süreç içerisinde bulunduğu aşamaya bakılmaksızın bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde, belirtilen Doğaya Yeniden Kazanım Planını, Çevre Yönetim Planı uygulama takvimi hazırlamak ve bu planı ve takvimi aynen uygulayacağını gösterir noter tasdikli taahhüt ile planı Bakanlığa sunmakla yükümlüdür. Bu plan, takvim ve taahhüt çevresel etki değerlendirmesi raporuyla birlikte Bakanlıkça değerlendirilir.

(2) Bu Yönetmeliğin yayım tarihi itibarı ile Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği Ek-II’ye tabi olup, proje tanıtım dosyası hazırlamış proje sahipleri bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde proje tanıtım dosyası’nın eki olarak bu Yönetmeliğin Ek-1’inde formatı verilen Çevre Yönetim Planını hazırlamak, bu planı aynen uygulayacağını gösterir noter tasdikli taahhüdü ilgili makamlara sunmak ve projelerini verilen plan ve taahhütlere göre gerçekleştirmekle yükümlüdürler.

(3) Bu Yönetmeliğin yayım tarihi itibarı ile çevresel etki değerlendirmesi olumlu kararı verilmiş faaliyet sahipleri bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde bu Yönetmelik ekinde formatı verilen Çevre Yönetim Planını hazırlamak ve bu planı aynen uygulayacağını gösterir noter tasdikli taahhüt ile planı il çevre ve orman müdürlüğüne vermekle yükümlüdür.      

 Yürürlük      

 Madde 18 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.       

Yürütme     

  Madde 19 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve Orman Bakanı yürütür.

EK-1    ÇEVRE YÖNETİM PLANI   

 1. Projenin Özellikleri    a) Projenin İş Akım Şeması, Kapasitesi, Kapladığı Alan, Teknolojisi, Çalışacak Personel Sayısı.

b) Doğal Kaynakların Kullanımı. (Arazi Kullanımı, Su Kullanımı, Kullanılan Enerji Türü vb.)

c) Arazinin Hazırlanması, İşletme ve Rehabilitasyon Alanlarında Oluşan Atıkların Miktarı ve Fiziksel, Kimyasal, Biyolojik Özellikleri.

ç) Kullanılan Teknoloji ve Malzemelerden Kaynaklanabilecek Kaza Riski.

d) Projenin Olası Çevresel Etkilerine Karşı Alınacak Tedbirler.

2. Projenin Yeri    

a) Mevcut Arazi Kullanımı ve Kalitesi. (Tarım Alanı, Orman Alanı, Planlı Alan, Su Yüzeyi vb.)

b) Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği Ek-V’deki Duyarlı Yöreler Listesi Dikkate Alınarak (sulak alanlar, kıyı kesimleri, dağlık ve ormanlık alanlar, tarım alanları, milli parklar, özel koruma alanları, nüfusça yoğun alanlar, tarihsel, kültürel, arkeolojik, vb. önemli alanlar, erozyon alanları, heyelan alanları, ağaçlandırılmış alanlar, potansiyel erozyon ve ağaçlandırma alanları ile 16/12/1960 tarihli ve 167 sayılı Yer Altı Suları Hakkında Kanun gereğince korunması gereken akiferler) Doğal Çevrenin Değerlendirilmesi.

3. Doğaya Yeniden Kazandırma Planı (Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hazırlayanlar hazırlayacak)   

 4. Çevre Yönetim Planı Uygulama Takvimi (Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hazırlayanlar hazırlayacak)

Duyurular | Page 20

Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu

ASCANLAR HAFRİYAT { 0312 } 482 05 09 KiRALIK KAMYONLAR iŞ MAKiNALARI 955 PALETLİ KEPÇELER KUM NAKLİYESİ KUM OCAKLARI TAŞ OCAGI KAZI BİNA İNŞAAT YIKIMCILARI KIRIMCILAR TAŞERONLUK NAKLİYATÇILAR MADENCİLİK TAAHHüT TiCARET LiMiTED ŞiRKETi

HAFRİYAT YIKIM KUM NAKLİYESİ NAKLİYAT İNŞAAT TAAHHÜT

KAZI KIRIM İŞLERİ YAPILIR

Ofis Telefon 🙁 0312 ) 482 05 09  Faks 🙁 0312 ) 480 65 02

Gsm Cep : ( 0532 ) 40 777 57   Email : [email protected]

/… Ascanlar ® …/

 

Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu             

 Kanun No. 5403                                                                                                      

 Kabul Tarihi : 3.7.2005 BİRİNCİ BÖLÜMAmaç, Kapsam ve Tanımlar            

 Amaç          

   MADDE 1. — Bu Kanunun amacı; toprağın doğal veya yapay yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini engelleyerek korunmasını, geliştirilmesini ve çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak, plânlı arazi kullanımını sağlayacak usûl ve esasları belirlemektir.            

  Kapsam     

        MADDE 2. — Bu Kanun; arazi ve toprak kaynaklarının bilimsel esaslara uygun olarak belirlenmesi, sınıflandırılması, arazi kullanım plânlarının hazırlanması, koruma ve geliştirme sürecinde toplumsal, ekonomik ve çevresel boyutlarının katılımcı yöntemlerle değerlendirilmesi, amaç dışı ve yanlış kullanımların önlenmesi, korumayı sağlayacak yöntemlerin oluşturulmasına ilişkin sorumluluk, görev ve yetkilerin tanımlanması ile ilgili usûl ve esasları kapsar.     

        Tanımlar         

    MADDE 3. — Bu Kanunda geçen;             a) Bakanlık: Tarım ve Köyişleri Bakanlığını,              b) Kurul: Toprak Koruma Kurulunu,             c) Toprak: Mineral ve organik maddelerin parçalanarak ayrışması sonucu oluşan, yeryüzünü ince bir tabaka halinde kaplayan, canlı ve doğal kaynağı,              ç) Arazi: Toprak, iklim, topografya, ana materyal, hidroloji ve canlıların değişik oranda etkisi altında bulunan yeryüzü parçasını,             d) Tarım arazisi: Toprak, topografya ve iklimsel özellikleri tarımsal üretim için uygun olup, hâlihazırda tarımsal üretim yapılan veya yapılmaya uygun olan veya imar, ihya, ıslah edilerek tarımsal üretim yapılmaya uygun hale dönüştürülebilen arazileri,             e) Mutlak tarım arazisi: Bitkisel üretimde; toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin kombinasyonu yöre ortalamasında ürün alınabilmesi için sınırlayıcı olmayan, topografik sınırlamaları yok veya çok az olan; ülkesel, bölgesel veya yerel önemi bulunan, hâlihazır tarımsal üretimde kullanılan veya bu amaçla kullanıma elverişli olan arazileri,             f) Özel ürün arazisi: Mutlak tarım arazileri dışında kalan, toprak ve topografik sınırlamaları nedeniyle yöreye adapte olmuş bitki türlerinin tamamının tarımının yapılamadığı ancak özel bitkisel ürünlerin yetiştiriciliği ile su ürünleri yetiştiriciliğinin ve avcılığının yapılabildiği, ülkesel, bölgesel veya yerel önemi bulunan arazileri,              g) Dikili tarım arazisi: Mutlak ve özel ürün arazileri dışında kalan ve üzerinde yöre ekolojisine uygun çok yıllık ağaç, ağaççık ve çalı formundaki bitkilerin tarımı yapılan, ülkesel, bölgesel veya yerel önemi bulunan arazileri,             ğ) Marjinal tarım arazisi: Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri ve dikili tarım arazileri dışında kalan, toprak ve topografik sınırlamalar nedeniyle üzerinde sadece geleneksel toprak işlemeli tarımın yapıldığı arazileri,             h) Yeter büyüklükte tarımsal arazi parseli: Makineli tarımda toplam işlem zamanları ve alan kayıplarını optimum yapabilen, arazi nitelikleri, ürün deseni ve potansiyeline göre Bakanlık tarafından belirlenen ve daha fazla küçültülemeyecek en küçük parsel büyüklüğünü,             ı) Yeter gelirli tarımsal işletme: Bir tarım işletmesinde üretim faktörlerinin rasyonel kullanımına olanak vererek işletmenin gelişmesini temin eden, ailenin ekonomik ve sosyal gelişimini temin edecek gelir ile tarımsal yapının muhafazası ve tarımın sürekliliğini sağlayan en küçük işletme büyüklüğünü,              i) Tarım dışı alanlar: Üzerinde toprak bulunmayan çıplak kayaları, daimi karla kaplı alanları, ırmak yataklarını, sahil kumullarını, sazlık ve bataklıkları, askeri alanları, endüstriyel, turizm, rekreasyon, iskân, altyapı ve benzeri amaçlarla plânlanmış arazileri,             j)  Sulu tarım arazisi: Tarımı yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde  karşılandığı arazileri,             k) Tarımsal amaçlı yapılar: Toprak koruma ve sulamaya yönelik altyapı tesisleri, entegre nitelikte olmayan hayvancılık ve su ürünleri üretim ve muhafaza tesisleri ile zorunlu olarak tesis edilmesi gerekli olan müştemilatı, mandıra, üreticinin bitkisel üretime bağlı olarak elde ettiği ürünü için ihtiyaç duyacağı yeterli boyut ve hacimde depolar, un değirmeni, tarım alet ve makinelerinin muhafazasında kullanılan sundurma ve çiftlik atölyeleri, seralar, tarımsal işletmede üretilen ürünün özelliği itibarıyla hasattan sonra iki saat içinde işlenmediği takdirde ürünün kalite ve besin değeri kaybolması söz konusu ise bu ürünlerin işlenmesi için kurulan tesisler ile Bakanlık tarafından tarımsal amaçlı olduğu kabul edilen entegre nitelikte olmayan diğer tesisleri,              l) Arazi yetenek sınıflaması: Toprak bozulmasına neden olmayacak şekilde arazinin en uygun kullanım şeklini belirlemek için kullanım ve koruma verilerini bir araya getirerek temel toprak etütlerine ve iklim koşullarına dayalı yapılan plânlamalara yönelik arazi sınıflamasını,             m) Arazi kullanım plânlaması: Her ölçekte plânlamaya temel oluşturmak üzere, toprağın ve diğer çevresel kaynakların bozulmasını önlemek için ekolojik, toplumsal ve ekonomik şartlar gözetilerek sürdürülebilirlik ilkesine uygun, farklı arazi kullanım şekillerini oluşturmaya yönelik toprak ve su potansiyelinin belirlenip, sistematik olarak değerlendirilmesini ve birbirleri ile olan ilişkilerini ortaya koyan rasyonel arazi kullanım plânlarını,              n) Tarımsal amaçlı arazi kullanım plân ve projeleri: Tarım alanlarında yörenin ekolojik, ekonomik ve toplumsal özellikleri dikkate alınarak toprakların sürekli üretkenliğini sağlayacak tarım tekniklerini, toprak, su, bitki ve insan ilişkileri ile toprak korumaya yönelik diğer fiziksel, kimyasal, kültürel ve bitkisel düzenlemeleri kapsayan rasyonel tarımsal arazi kullanım plân ve projelerini,             o) Toprak koruma projeleri: Toprağın doğal veya insan faaliyetleri sonucu yok olmasını, bozulmasını veya zarar görmesini önlemek ve sürekli üretken kalmasını sağlamak için yapılan fiziksel, kültürel ve bitkisel tedbirleri kapsayan projeleri,             ö) Arazi toplulaştırması: Arazilerin doğal ve yapay etkilerle bozulmasını ve parçalanmasını önlemek, parçalanmış arazilerde ise doğal özellikleri, kullanım bütünlüğü ve mülkiyet hakları gözetilerek birden fazla arazi parçasının birleştirilip ekonomik, ekolojik ve toplumsal yönden daha işlevsel yeni parsellerin oluşturulmasını ve bu parsellerin arazi özellikleri ve alanı değerlendirilerek kullanım şekillerinin belirlenmesini, köy ve arazi gelişim hizmetlerinin sağlanmasını,              p) Toplulaştırma proje sahası: Toplulaştırma projesinin uygulanacağı sınırlar içinde kalan alanı,             r) Arazi bozulması: Arazinin doğal veya yapay etkiler sonucu özelliklerinin değişikliğe uğraması ile ekonomik ve ekolojik işlevlerinin azalması veya yok olmasını,             s) Toprak veri tabanı: Arazi ve toprak kaynaklarının nitelikleri ile birlikte belirlenerek kayıt altına alındığı veri tabanını,             ş) Tahsis: Bu Kanun kapsamında değerlendirilmek üzere, Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlardan, vasfı ve hâlihazır kullanım şekline bakılmaksızın toplulaştırma kapsamında değerlendirilebilecek yerlerin, Maliye Bakanlığı tarafından Bakanlığa tahsis edilmesini,              İfade eder.İKİNCİ BÖLÜMArazi Mülkiyet Hakkının Kullanımı veToprak Koruma Kurulu        

     Arazi mülkiyet hakkının kullanım esası         

    MADDE 4. — Devletin hüküm ve tasarrufu altında ve Hazinenin özel mülkiyetinde olan araziler ile kamu kurumlarına, gerçek ve tüzel kişilere ait olan arazilerin mülkiyet hakkı kullanılırken toprağın; bitkisel üretim fonksiyonu, endüstriyel, sosyo-ekonomik ve ekolojik işlevlerinin tamamen, kısmen veya geçici olarak engellenmemesi amacıyla araziyi kullananlar, bu Kanunun öngördüğü tedbirleri almakla yükümlüdür.            

Toprak Koruma Kurulu    

         MADDE 5. — Her ilde, valinin başkanlığında, ildeki tarımdan sorumlu birim amiri tarafından başkan yardımcılığı ve sekretarya hizmetleri görevi yürütülmek üzere, ilde plân yapma yetkisine sahip kamu kurum ve kuruluşları ile üniversitelerden, üç birimin ve Maliye Bakanlığının ildeki üst düzey temsilcisi ile plânlama ve/veya toprak koruma konularında ulusal ölçekte faaliyette bulunan kamu kurumu niteliğini haiz meslek kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının yerel temsilcilerinden üç kişi olmak üzere Kurul oluşturulur. Kurulun gündeminde bulunan araziler özel kanunlarla koruma altına alınmış alanlar, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün proje alanı veya 22.11.1984 tarihli ve 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununa göre uygulama alanı ilân edilen yerlerden ise bu alanlarda uygulama yapan birimin yetkili temsilcisi de Kurula dâhil edilir.             Kurulun kuruluşu, çalışma usûl ve esasları Bakanlık tarafından hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.        

     Kurulun görevleri          

   MADDE 6. — Kurulun görevleri aşağıda belirtilmiştir:             a) Arazi kullanılan tüm faaliyetlerde, arazinin korunması, geliştirilmesi ve verimli kullanılmasına yönelik inceleme, değerlendirme ve izleme yapmak, ortaya çıkan olumsuzlukları belirlemek, toprak korumayı ve bununla ilgili sorunları giderici önlemleri almak, geliştirmek, uygulanmasını sağlamak için görüş oluşturmak.             b) Arazi kullanımını gerektiren tüm girişimleri yönlendirmek üzere, yerel plân veya projelerin uygulanması amacıyla takibini yapmak.             c) Toprak koruma önlemlerinin yerine getirilmesi sürecini yerel ölçekte izlemek, değerlendirmek ve çözümleyici öneriler geliştirmek, hazırlanacak toprak koruma ve arazi kullanım plânları doğrultusunda, yerel ölçekli yıllık iş programları için görüş oluşturmak ve uygulamaya konulmasının takibini yapmak.             ç) Ülkesel, bölgesel veya yerel ölçekli yapılan plânlar arasındaki uyumu denetlemek.             d) Kanunda yer alan konularla ilgili başvuruları almak ve ilgililere aktarmak.             e) Kanunla verilen diğer görevleri yapmak.ÜÇÜNCÜ BÖLÜMToprak ve Arazi Varlığının Belirlenmesi            

 Toprak ve arazi varlığının belirlenmesine ilişkin esaslar            

 MADDE 7. — Bakanlık, toprak koruma ve kullanmaya yönelik farklı sistemler kullanarak arazi ve toprakla ilgili sınıflamaları ve haritaları yapar veya yaptırır.              Toprak ve arazi varlığının belirlenmesi, sınıflandırılması, etüt, analiz ve sınıflama ile ilgili standart oluşturulması, harita ve veri tabanının hazırlanması ve kullanıcıların hizmetine sunulmasına ilişkin usûl ve esaslar, Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikle belirlenir. 

            Tarım arazilerinin sınıflandırılması ve arazi parsel büyüklüklerinin belirlenmesi            

  MADDE 8. — Tarım arazileri; doğal özellikleri ve ülke tarımındaki önemine göre, nitelikleri Bakanlık tarafından belirlenen mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ve marjinal tarım arazileri olarak sınıflandırılır. Ayrıca Bakanlık tarım arazilerinin korunması, geliştirilmesi ve kullanımı ile ilgili farklı sınıflandırmalar yapabilir.              Tarımsal faaliyetin ekonomik olarak yapılabildiği en küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken yeter büyüklükteki tarımsal arazi parsel büyüklüğü, bölge ve yörelerin toplumsal, ekonomik, ekolojik ve teknik özellikleri gözetilerek, Bakanlık tarafından belirlenir.              Kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen yeter büyüklükteki tarımsal arazi parsellerinden daha küçük parçalara bölünemez. Miras yolu ile intikallerde yeter büyüklükteki parseller oluşturulamıyorsa ifraz yapılmaz; ortak kullanım, kiralama veya satış yoluna gidilir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜMToprakların Korunması ve Arazi Kullanımı      

       Toprakların korunması          

   MADDE 9. — Arazi kullanımını gerektiren her türlü girişim ve yatırım sürecinde toprakların korunması, doğal ve yapay olaylar sonucu meydana gelen toprak kayıplarının önlenmesi; arazi kullanım plânları, tarımsal amaçlı arazi kullanım plân ve projeleri ile toprak koruma projelerinin uygulamaya konulması ile sağlanır.   

           Arazi kullanım plânlarının yapılması            

 MADDE 10. — Arazi kullanım plânları ile ülkesel ve bölgesel plânlamalara temel oluşturan ve diğer fizikî plânlamalara veri teşkil eden; su potansiyeli, toprak veri tabanı ve haritaları esas alınarak çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda toprağın niteliği, arazinin yeteneği ve diğer arazi özellikleri gözetilerek uygun arazi kullanım şekilleri belirlenir.             Bakanlık tarafından hazırlanan veya hazırlattırılan arazi kullanım plânlarında; yerel, bölgesel ve ülkesel ölçekte tarım arazileri, mera arazileri, orman arazileri, özel kanunlarla belirlenen alanlar, yerleşim alanları, sosyal ve ekonomik amaçlı altyapı tesisleri ile diğer arazi kullanım şekillerine yer verilir. Bakanlık, arazi kullanım plânlarının hazırlanmasını ihtiyaca göre valiliklere devredebilir.             Özel kanunlarla belirlenen veya belirlenecek alanlarda, ilgili kanun hükümleri saklı kalmak kaydı ile arazi kullanım plânlarında yer verilen kullanım şekilleri, ilgili kanunlar kapsamında sorumlu bakanlık veya kuruluşlar tarafından değerlendirilir.             Tarım arazileri, bu Kanunda belirtilen istisnalar hariç olmak üzere, arazi kullanım plânlarında belirtilen amaçları dışında kullanılamaz.             Arazi kullanım plânının hazırlanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Bakanlık tarafından hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.          

   Tarımsal amaçlı arazi kullanım plân ve projelerinin hazırlanması           

   MADDE 11. — Tarım arazilerinde toprağın kimyasal, fiziksel ve biyolojik özelliklerinin sürekli üretim sağlayacak şekilde korunarak kullanımı için, en az bir ziraat mühendisi sorumluluğunda tarımsal amaçlı arazi kullanım plân veya projeleri, valilikler tarafından hazırlanır veya hazırlattırılır.              Tarımsal amaçlı arazi kullanım plân veya projelerinin hazırlanmasında, çiftçilerin ve arazi sahiplerinin görüşleri alınır.             Arazi sahipleri ve araziyi kullananlar, hazırlanan plân ve projelere uymakla yükümlüdür.              Tarımsal amaçlı arazi kullanım plân veya projelerinin uygulanacağı arazinin sınırları, büyüklüğü ve uygulama ile ilgili diğer usûl ve  esaslar,  Bakanlık  tarafından  hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.           

  Toprak koruma projelerinin hazırlanması           

  MADDE 12. — Toprağın bulunduğu yerde, doğal fonksiyonlarını sürdürebilmesinin sağlanması amacıyla korunması esastır.               Kentsel yerleşim amaçlı imar plânı bulunan yerler dışında, zorunlu olarak kazı veya dolgu gerektiren herhangi bir arazi kullanım faaliyeti sonucu toprak kayıpları ve arazi bozulmaları söz konusu ise araziyi kullananlar tarafından toprak koruma projeleri hazırlanır veya hazırlattırılır.             Toprak koruma projeleri arazi bozulmalarını  ve  toprak  kayıplarını  önlemek  için gerekli  olan  sekileme,  çevirme, koruma duvarı, bitkilendirme, arıtma, drenaj gibi imalat, inşaat  ve  kültürel  tedbirleri içerir, en az bir ziraat mühendisi sorumluluğunda hazırlanır ve valilik tarafından onaylanır.             Heyelan, sel ve rüzgar gibi doğal olaylar sonucu meydana gelen toprak kayıplarını önlemek için valilikler, toprak koruma projelerini hazırlatarak uygulamasını yapar veya yaptırır.             Toprak koruma projelerinin gerekliliği, hazırlanması, uygulanması, yetki ve sorumlulukların belirlenmesi ile ilgili usûl ve esaslar, Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.           

  Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı          

   MADDE 13. — Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri tarımsal üretim amacı dışında kullanılamaz. Ancak, alternatif alan bulunmaması ve Kurulun uygun görmesi şartıyla;              a) Savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar,             b) Doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı,             c) Petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri,             ç) İlgili bakanlık tarafından kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri,             d) Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plân ve yatırımlar,             İçin bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık tarafından izin verilebilir.             Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri dışında kalan tarım arazileri; toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile valilikler tarafından tarım dışı kullanımlara tahsis edilebilir.             Tarımsal amaçlı yapılar için, projesine uyulması şartıyla ihtiyaç duyulan miktarda her sınıf ve özellikteki tarım arazisi valilik izni ile kullanılır.             Birinci fıkranın (c) ve (ç) bentleri kapsamında izin alan işletmeciler, faaliyetlerini çevre ve tarım arazilerine zarar vermeyecek şekilde yürütmekle ve kendilerine tahsis edilen yerleri tahsis süresi bitiminde eski vasfına getirmekle yükümlüdürler.              Bu madde kapsamında valiliklerce verilen kararlara yapılan itirazlar, Bakanlık tarafından değerlendirilerek karara bağlanır.             Tarım arazilerinin korunması ve amaç dışı kullanımına dair uygulamaların usûl ve esasları tüzükle düzenlenir.     

        Tarımsal potansiyeli yüksek büyük ovaların belirlenmesi ve korunması      

       MADDE 14. — Tarımsal üretim potansiyeli yüksek, erozyon, kirlenme, amaç dışı veya yanlış kullanımlar gibi çeşitli nedenlerle toprak kaybı ve arazi bozulmalarının hızlı geliştiği ovalar; kurul veya kurulların görüşü alınarak, Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile büyük ova koruma alanı olarak belirlenir.             Büyük ovalardaki koruma ve geliştirme amaçlı tarımsal altyapı projeleri ve arazi kullanım plânları, kurul veya kurulların görüşleri dikkate alınarak, Bakanlık ve valilikler tarafından öncelikle hazırlanır veya hazırlattırılır.              Büyük ovalarda bulunan tarım arazileri hiçbir surette amacı dışında kullanılamaz. Ancak alternatif alan bulunmaması, kurul veya kurullarca uygun görüş bildirilmesi şartıyla;              a) Tarımsal amaçlı yapılar,             b) Bakanlık ve talebin ilgili olduğu Bakanlıkça ortaklaşa kamu yararı kararı alınmış faaliyetler,             İçin tarım dışı kullanımlara Bakanlıkça izin verilebilir.             Büyük ova koruma alanlarının belirlenmesi ve korunmasına ilişkin usûl ve esaslar tüzükle düzenlenir.        

      Erozyona duyarlı alanların belirlenmesi ve korunması      

       MADDE 15. — Doğal ve yapay olaylar sonucu toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri bozulmuş veya bozulma ihtimali olan araziler ile millenmeden önemli derecede etkilenen baraj, gölet ve benzeri rezervuar havzalarında toprak kayıplarını ve millenmeyi önlemek, koruma, geliştirme ve kullanmayı esas alan teknikleri yerleştirmek amacıyla, kurulların görüşü alınarak, Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile erozyona duyarlı alanlar belirlenir.              Erozyona duyarlı arazilerin belirlenmesi ve korunması amacıyla bu arazilerin kullanım plânları ve altyapı projeleri; kurulların  görüşleri dikkate alınarak, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının hizmet alanları ile sınırlı olmak kaydıyla, kamu kuruluşlarının birbirlerine bağlı hizmetlerini aksatmayacak şekilde bir uyum ve zaman plânlaması içerisinde, havza bazında ilgili kamu kuruluşları tarafından yapılır veya yaptırılır. Bu amaçla yapılan veya yaptırılan rüzgar perdeleri, sekiler, sel oyuntusu önleme yapıları gibi fizikî yapıların korunması, arazi sahiplerine aittir.             Bakanlık; kurak, yarı kurak ve az yağışlı yerlerde iklim değişiklikleri ve insan faaliyetleri de dâhil olmak üzere, çeşitli nedenlerle toprak bozulması görülen çölleşmeye maruz alanlarda ilgili kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri ile işbirliği yaparak gerekli önlemleri alır veya aldırır.             Erozyona duyarlı alanların belirlenmesi ve korunmasına ilişkin usûl ve esaslar, Bakanlık tarafından hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.          

   Toprak kirliliğinin izlenmesi ve önlenmesi          

   MADDE 16. — Valilikler, tarımsal veya tarım dışı faaliyetlerden kaynaklanan toprağı kirletici ve bozucu olumsuzlukların izlenmesi ve giderilmesi için gerekli önlemleri alır ve aldırır.             Toprağı kirletenlere 9.8.1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.         

    Arazi toplulaştırması ve dağıtımı          

    MADDE 17. — Arazinin rasyonel kullanımını sağlamak amacıyla parsel büyüklüklerinin optimum ölçülerde oluşması için, arazinin yarısından çoğuna malik bulunan ve sayıca maliklerin yarısından fazlasını oluşturanların muvafakati üzerine isteğe bağlı, Bakanlığın veya kurulların talebi üzerine kamu yararı gözetilerek isteğe bağlı olmaksızın, Bakanlar Kurulu kararı ile arazi toplulaştırma proje sahası belirlenir ve uygulanır.             Bakanlar Kurulunun bu kararı toplulaştırma ve diğer işlemler yönünden kamu yararı kararı sayılır. Bu karar sonucu isteğe bağlı olarak veya maliklerin muvafakati aranmaksızın proje bazında arazi toplulaştırması, köy gelişim ve tarla içi geliştirme hizmetleri ile kırsal alan düzenlemesi Bakanlık tarafından yapılır veya yaptırılır. Uygulamada isteğe bağlı toplulaştırmalara öncelik tanınır.             Toplulaştırma sahası olarak tespit edilen yerlerde bulunan Hazinenin özel mülkiyetinde ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve toplulaştırma amaçlarına uygun olarak değerlendirilmesi mümkün olan tarım arazileri, Bakanlığın talebine istinaden vasfına ve mevcut kullanım şekline bakılmaksızın Maliye Bakanlığınca Bakanlığa tahsis edilir.             Ekonomik ölçekte, yaşayabilir ve gelişebilir tarım işletmeleri oluşturmak için tarım arazisi bulunmayan veya yetersiz olan çiftçilere, tarımsal işletme kurabilmeleri veya mevcut olanı geliştirmeleri amacıyla, toplulaştırma kapsamında tahsis edilen yerler Bakanlıkça bedeli mukabilinde dağıtılabilir.             Bakanlık, yeter büyüklükte olmayan tarımsal arazi parsellerini gerektiğinde toplulaştırma ve bu Kanun kapsamında değerlendirmek üzere kamulaştırabilir. Toplulaştırma uygulamalarında, tahsisli araziler ile birlikte bu araziler kullanılarak  yeter büyüklükte yeni parseller oluşturulur ve bu parseller; arazisi kamulaştırılan veya yeter büyüklükte tarım arazisi olmayan yöre çiftçilerine öncelikli olmak üzere rayiç bedeli üzerinden ve Bakanlıkça belirlenecek usûl ve esaslara göre Maliye Bakanlığı tarafından doğrudan satılır. Bu amaçla yapılan kamulaştırma ve satımlara konu olan işlemler ve düzenlenen kâğıtlar Katma Değer Vergisi hariç her türlü vergi, resim, harç ve katkı payından müstesnadır.              Toplulaştırma sonucu oluşturulan parsellerin alanı ve arazi özellikleri birlikte değerlendirilir ve gerçek kişilere, kamu ve özel hukuk tüzel kişilere ait toplulaştırmaya konu arazilerden yol, kanal, tahliye kanalı gibi kamunun ortak kullanacağı yerler için en fazla yüzde onu kadar ortak tesislere katılım payı düşülür. Katılım payı için bedel ödenmez. Katılım payı dışında kesilen arazi öncelikle varsa eş değer tahsisli arazilerden karşılanır, yoksa kamulaştırılır.             Toplulaştırma sahası ilân edilen yerlerle ilgili Bakanlar Kurulu kararı Resmî Gazete’de yayımlandıktan sonra toplulaştırma işlemleri sonuçlanıncaya kadar bu alanlarda toplulaştırmaya konu arazilerin mülkiyet ve zilyetliğinin devir, temlik, ipotek ve satış vaadi işlemleri projeyi uygulayan birimin iznine bağlıdır.             Toplulaştırma çalışmaları ile ilgili usûl ve esaslar tüzükle düzenlenir. BEŞİNCİ BÖLÜMÖzendirme, Denetim, Yaptırımlar, Gelir ve Giderler          

   Özendirme          

   MADDE 18. — Toprağın korunması, üretim gücünün geliştirilerek sürdürülmesi, arazinin iyileştirilmesine yönelik toprak ıslahı ve tarla içi geliştirme etkinlikleri, yeteneğe uygun arazi kullanımı konularında projeye dayalı yatırım yapan, toprak işleme, sulama ve yetiştirme tekniklerini uygulayan üreticilere, tarımsal desteklemelerde öncelik verilir, yatırımları Bakanlık imkânlarıyla desteklenir.           

  Denetim         

    MADDE 19. — Bu Kanunun uygulamasında denetim görevini Bakanlık, valilikler veya kurullar yapar ya da yaptırır. Bu Kanunda yer alan projelerle ilgili denetim örnekleme yöntemiyle yapılır ve sonucundan Bakanlık ve kurullara bilgi verilir. Uygulamada etüt, sınıflama, analiz gibi toprak ve arazi ile ilgili teknik konularda denetim görevini Bakanlık yapar veya yaptırır. Kurul üyesi kurum veya kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşları tespit ettikleri arazi bozulmaları ve toprak kayıpları ile ilgili faaliyetler hakkında valiliklere ihbarda bulunabilir. Valilikler konuyu inceleyerek, sonucu en geç üç ay içerisinde, ihbarı yapana bildirmek zorundadır.           

  Tarım arazilerinin yanlış kullanımlarında uygulanacak cezalar          

   MADDE 20. — Tarımsal amaçlı arazi kullanımlarında, tarımsal amaçlı arazi kullanım plân ve projelerine uyulması zorunludur.             Bu plân veya projelere aykırı hareket edilerek arazi tahrip edilmiş veya diğer koruma ve üretim yapılarına zarar verilmiş ise valilikçe tespit yaptırılarak sorumlular bir kez uyarılır ve projeye uygunluk sağlanması için azami üç ay süre verilir. Bu sürenin sonunda aykırı kullanımların devam etmesi durumunda faaliyet durdurulur. Valilikçe arazinin eski haline dönüştürülmesi için yapılan tüm masraflar sorumlulardan tahsil edilir. Ayrıca, araziye zarar verenlere, tahrip edilen mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri ve dikili tarım arazilerinin her metre karesi için bir Yeni Türk Lirası, marjinal tarım arazilerinin her metre karesi için elli Yeni Kuruş idarî para cezası verilir.             Valiliğin yaptıracağı tespitlerle plân veya projelere uyulduğu ve arazi tahribatının durduğu belirlenirse sınırlama ve hak mahrumiyetleri ortadan kalkar.       

      Tarım dışı amaçlı arazi kullanımlarına ilişkin cezalar ve yükümlülükler        

     MADDE 21. — Tarım dışı arazi kullanımlarında toprak koruma projelerine uyulması zorunludur.              Tarım dışı arazi kullanımına izinsiz başlanılması veya hazırlanan toprak koruma projelerine uyulmaması halinde, aşağıdaki işlemler gerçekleştirilir ve yaptırımlar uygulanır:              a) Arazi kullanımı için izinsiz işe başlanılmış ve çalışmalar devam ediyorsa; valilik işi tamamen durdurur, yapılan iş tamamlanmış ise kullanımına izin verilmez. Kullanılan arazi tarım dışı amaçlı kullanıma uygun yerlerden ise kullanılan alanın her metre karesi için bir Yeni Türk Lirası idarî para cezası verilir ve bu Kanunda öngörülen tedbirlerle birlikte gerekli izinlerin alınması şartıyla işin tamamlanmasına veya iş bitmiş ise kullanımına izin verilir.             Arazi kullanım plânlarında, tarımsal amaçlı kullanım için ayrılmış arazilerde, izinsiz yapılan bütün yapılar yıkılır ve temizlenir. Arazinin yeniden eski haline gelmesi için yapılan masraflar sorumlulardan tahsil edilir. Ayrıca, zarar verilen tarım arazilerinin, her metre karesi için iki Yeni Türk Lirası idarî para cezası verilir.             b) Toprak koruma projelerine aykırı hareket ederek arazinin tahribine ve/veya diğer koruma ve üretim yapılarına zarar verilirse valilik tarafından sorumlular bir kez uyarılır ve projeye uygunluk sağlanması için azami üç ay süre verilir. Bu sürenin sonunda aykırı kullanımların devam etmesi durumunda yapılan işler valilikçe tamamen durdurulur, verilen kullanım izni iptal edilir ve zarar verilen mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri ve dikili tarım arazilerinin her metre karesi için iki Yeni Türk Lirası, marjinal tarım arazilerinin her metre karesi için bir Yeni Türk Lirası idarî para cezası verilir. Arazinin temizlenmesi ve eski haline dönüştürülmesi için yapılacak masraflar ve verilen bu cezalar sorumlulardan tahsil edilir.             Toprak koruma projelerinin bulunmaması, yetersizliği veya zamanında gerekli tadilatların yapılmaması sonucu arazi tahribi veya toprak kayıpları söz konusu olursa meydana gelecek zararlardan; proje hazırlanmasına gerek olmadığına karar verenler, proje hazırlanmış ise projeyi hazırlayan ve onaylayanlar sorumludur. Sorumlular, kusurlu bulunan fiillerinin niteliğine göre 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kamu görevlilerine ait hükümleri uyarınca cezalandırılırlar.         

     İdarî cezalara itiraz ve para cezalarının tahsili       

      MADDE 22. — Bu Kanunda yazılı olan idarî cezalar o yerin en büyük mülki amiri tarafından verilir. Verilen idarî cezalara dair kararlar ilgililere 11.2.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz üzerine verilen karar kesindir. İtiraz, zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. Bu Kanuna göre verilen idarî para cezaları 21.7.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre Maliye Bakanlığınca tahsil olunur. 

            Gelir ve giderler        

     MADDE 23. — Bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilen her türlü gelir ve cezalar, genel bütçeye gelir kaydedilir. Kanunun uygulanmasına ilişkin gerekli ödenek Bakanlık bütçesinde öngörülür.ALTINCI BÖLÜMTüzük ve Yönetmelikler, Değiştirilen,Geçici ve Son Hükümler        

     Tüzük ve yönetmelikler            

   MADDE 24. — Bu Kanunun uygulanmasına dair tüzükler Bakanlar Kurulu tarafından, yönetmelikler ise ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınarak Bakanlık tarafından; Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde yürürlüğe konulur.        

     MADDE 25. — 3.5.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (c) bendi eklenmiştir.             c) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere plânlanamaz.            

  MADDE 26. — 21.6.1987 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.             Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.              4342 sayılı Mera Kanununun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereği 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılacak işlemlerde Kadastro Komisyonlarına konu uzmanı Ziraat Mühendisi dâhil edilir.          

   MADDE 27. — 25.2.1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ile dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.             d) Köy yerleşim yeri ile uygulama imar plânı veya uygulama plânlarına ilave imar plânlarının hazırlanması, toprak muhafazası, gen kaynaklarının korunması, millî park ve muhafaza ormanı kurulması, doğal, tarihî ve kültürel varlıkların korunması, sel kontrolü, akarsular ve kaynakların düzenlenmesi, bu kaynaklarda yapılması gereken su ürünleri üretimi ve termale dayalı tarımsal üretim faaliyetleri için ihtiyaç duyulan,             Durum ve sınıfı çok iyi veya iyi olan mera, yaylak ve kışlaklarda birinci fıkranın (a), (f) ve (g) bentleri hariç, tahsis amacı değişikliği yapılamaz.              Bakanlık tarafından uygulanacak mera veya arazi toplulaştırma projeleri kapsamında; arazinin niteliği ve kullanım bütünlüğü dikkate alınarak işlenen tarım arazilerinden mera kullanımına mera olarak kullanılan alanlardan arazi plânlaması yapılabilir. Tarımsal kullanım veya mera bütünlüğü sağlamak için, nitelikleri itibarıyla değişim yapılacak arazi bulunamaması durumunda bu fıkra hükümlerine göre değerlendirmek, değiştirmek veya satın almak sureti ile kamulaştırma yapılabilir. Kamulaştırılan bu araziler değişim veya doğrudan satış ile değerlendirilir. Yapılan kamulaştırma ve değişim ile ilgili işlemler ve düzenlenen kâğıtlar Katma Değer Vergisi hariç her türlü vergi, resim, harç ve katkı payından müstesnadır.              GEÇİCİ MADDE 1. – 11.10.2004 tarihinden önce tarım arazileri; gerekli izinler alınmadan tarım dışı amaçlı kullanıma açılmış ve tarımsal bütünlüğü bozmuyor ise söz konusu arazinin istenilen amaçla kullanımı için, altı ay içerisinde Bakanlığa müracaat edilmesi, hazırlanacak toprak koruma projesine uyulması ve tarım dışı kullanılan tarım arazilerinin her metre karesi için beş Yeni Türk Lirası ödenmesi şartıyla izin verilir.             GEÇİCİ MADDE 2. – Çiftçi kayıt sistemi oluşturulması amacıyla, ilgililerin isteği üzerine tarım arazilerinin veraset intikal ve cins tashihi işlemleri için; Veraset İntikal Vergisi, tapu harcı, döner sermaye ücreti ve her türlü vergi ve kesintiler bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren iki yıllık süre içinde alınmaz.            

 Yürürlük            

MADDE 28. — Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.         

    Yürütme            

 MADDE 29. — Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.18 Temmuz 2005  

 

Duyurular | Page 20

MADEN TETKİK KANUNU

ASCANLAR HAFRİYAT { 0312 } 482 05 09 KiRALIK KAMYONLAR iŞ MAKiNALARI 955 PALETLİ KEPÇELER KUM NAKLİYESİ KUM OCAKLARI TAŞ OCAGI KAZI BİNA İNŞAAT YIKIMCILARI KIRIMCILAR TAŞERONLUK NAKLİYATÇILAR MADENCİLİK TAAHHüT TiCARET LiMiTED ŞiRKETi

HAFRİYAT YIKIM KUM NAKLİYESİ

NAKLİYAT İNŞAAT TAAHHÜT

KAZI KIRIM İŞLERİ YAPILIR

Ofis Telefon 🙁 0312 ) 482 05 09  Faks 🙁 0312 ) 480 65 02

Gsm Cep : ( 0532 ) 40 777 57   Email : [email protected]

/… Ascanlar ® …/

 

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜKANUNU (1) (2)     

Kanun Numarası        : 2804     

 Kabul Tarihi          : 14/6/1935     

 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 22/6/1935 Sayı: 3035     

Yayımlandığı Düstur   : Tertip: 3

Cilt: 16  

 Sayfa: 700                                        *                                      

 * * Bu Kanun ile ilgili olarak Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe girenyönetmelik için, “Yönetmelikler Külliyatı” nın kanunlara göredüzenlenen nümerik fihristine bakınız.                                       *                                      

 * *     Madde 1 – Hükmi şahsiyeti haiz olmak ve bütün muamelelerinde bu kanun ile hukuku hususiye ahkamına tabi bulunmak üzere Ankara’da bir M.T.A. Enstitüsü, (Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü) kurulmuştur.     M.T.A. Enstitüsü ticari usullere göre idare olunur. Bu enstitünün bütün sarfiyat ve muamelatı, Muhasebei Umumiye, Artırma, Eksiltme ve İhale Kanunlarına ve Divanı Muhasebatın vize ve murakabesine tabi değildir.   

  Madde 2 – M.T.A. Enstitüsünün başlıca vazifesi:     Memleketimizde işletmeğe elverişli maden ve taşocağı sahaları bulunup bulunmadığını ve işletilen maden ve taşocaklarının daha faydalı surette işletilmelerinin nelere mütevakkıf olduğunu araştırmak ve buna muktazi veya müteferri bulunan arama ameliyatı, fenni ve jeolojik tetkikat, kimyevi tahlil ve fenni tecrübeler yapmak, harita almak, plan, mürtesem , maktalar resmetmek, proje ve fenni raporlar, rantabilite hesapları tanzim etmek gibi bütün teknik ve ilmi işleri görmek ve memleketin madenlerinde ve maden sanayiinde çalışacak Türk mühendis, fen memuru, ustabaşı ve mütehassıs işçi yetiştirmektir.    

Madde 3 – M.T.A. Enstitüsü İktisat Vekaletinden emir verildiği takdirde ikinci maddede yazılı işlerden başka, diğer fenni veya jeolojik tetkikleri, tahlilleri ve fen tecrübelerini yapabilir ve topoğrafya haritaları alabilir.    

Madde 4 – Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, ikinci maddede yazılı işlerden her hangi bir kısmını, İktisat Vekaletinin müsaadesile, başkalarına da yaptırmak selahiyetini haizdir.     ————————    (1)   a – Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü Genel Direktörlüğünün adı, 19/2/1985 tarih ve 3154 sayılı Kanunla değiştirilerek kabul edilmiş olan 31/12/l983 tarih ve 186 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 5 inci maddesi ile “Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü” olarak değiştirilmiştir. b – Bu Kanunun düzenlendiği atama usulüne dair konularda 23/4/1981 tarih ve 2451 sayılı Kanunun  2 – 5 inci maddelerine bakınız.     (2)   Başbakanlığa  bağlı olan MTA Genel Müdürlüğü, 13/01/1999 tarih ve 23582 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, Cumhurbaşkanlığının 12/01/1999 tarih ve 39-08/D-4-99-20 sayılı Onayı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlanmıştır.   

  Madde 5 – M.T.A. Enstitüsü, ikinci maddede yazılı işleri, İktisat Vekaletinden başka diğer Hükümet daireleriyle Hükümete bağlı müesseseler ve diğer hakiki veya hükmi şahıslar hesabına ücret mukabilinde yapabilir. Bu işlerden, tetkikat ve arama ameliyatı yapmak, harita almak gibi saha üstünde görülecek neviden olanlar hakkında İktisat Vekaletinden müsaade alınmak lazımdır.     (Değişik: 7/2/1990-3612/15 md.) Hükümet ile hükümete bağlı müesseselerden başka hakiki veya hükmi şahısların tamamına veya ekseriyet hissesine sahip oldukları petrol iptida istikşaf veya taharri ruhsatnamesi, maden taharri ruhsatnamesi, maden ocağı ruhsat tezkeresi veya maden imtiyazı sahalarından M.T.A. Genel Müdürlüğü tarafından ücretsiz de arama ameliyatı yapılabilir. Bu takdirde alakadarlar ile Genel Müdürlük arasında arama ameliyatından doğacak menfaatlerden Devletin istifade edeceğine dair Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca bir mukavele yapmak lazımdır.    

 Madde 6 – M.T.A. Enstitüsü, hakiki veya hükmi şahıslar tarafından işletilen maden ve taş ocaklarında veya üstlerinde hakiki veya hükmi şahısların tam veya ekseriyet hisse olarak maden ve taş ocakları hakkı bulunan sahalarda, İktisat Vekaletinin müsaadesile lüzumlu görülecek fenni veya jeolojik tetkikatı yapmağa ve harita almağa salahiyetlidir. Sahalarında bu suretle tetkikat yapılacak hakiki veya hükmi şahıslar, M.T.A. Enstitüsünün işlerini kolaylaştırmağa ve buna kendi yapmış oldukları ameliyatı, tesisatı, harita, plan ve maktaları, projeleri, fen raporlarını ve rantabilite hesaplarını göstermeğe mecburdurlar.    

Madde 7 – (Mülga: 3/3/1954-6309/7 md.)    

Madde 8 – Mekşuf madenler ile her hangi bir sebeple tamamı veya ekseriyet hissesi Hükümete geçmiş madenlerin sahasında M.T.A. Enstitüsü tarafından arama ameliyatı yapıldığı takdirde bu işlerin arkası alınıncaya kadar İktisat Vekaleti bu madenleri hiç bir kimseye devir ve ihale edemez.    

 Madde 9 – Kendi hesabına maden veya taşocağı için arama ameliyatı yaptığı bir sahada ameliyatın sonunda, M.T.A. Enstitüsü:     a) Arama ameliyatı yapılan yerler ile bunların maden yatağını kestiği noktalar gösterilmiş ve yatağın tahmini vaziyeti çizilmiş olmak şart ile, aranılan sahanın topoğrafya ve jeoloji haritalarını,     b) Yapılan ameliyatın mürtesem ve maktalar ile yatağın vüsat ve imtidadını anlatan resim makta ve taslakları;     c) Yatağın vaziyetini izah ve tarihçesinden bahseden ve işletmeğe elverişli görüldüğü takdirde tasarlanan işletmenin ana hatlarını ihtiva eyliyen bir fen raporunu;     d) Bu arama ameliyatı için yapılan masrafların hülasasını, bir dosya halinde İktisat Vekaletine verecektir.    

Madde 10 – M.T.A. Enstitüsünün hesap senesi mali senedir. Enstitü her senenin İkinci kanun ayının bitmesinden evvel, gelecek sene zarfında yapacağı işlerin program ile kadrosunu, tesisat ve demirbaş eşyasının bedellerinin tutarını Enstitünün masrafları karşılığı olmak üzere umumi bütçeden kendisine verilmesi lazım gelen meblağın tahmini hesabını gösteren bir raporunu İktisat Vekaletine verir. İktisat vekaleti tarafından bu raporun tetkiki sonucunda tasdik edilecek yıllık iş programı dairesinde muamele yapılır.     M.T.A. Enstitüsü. sene içerisinde, işlerinin almış olduğu inkişaf dolayısı ile tasdik edilen yıllık iş programından ayrılmak mecburiyetinde kaldığı takdirde, vaziyeti vaktinde Vekalete bildirecek ve alacağı direktiflere göre işini yürütecektir.   

  Madde 11 – (Değişik: 9/6/1936 – 3016/1 md.)     Maden Tetkik ve Arama Enstitüsünün varidatı:     A – İktisad Vekaleti bütçesine konulup enstitüye tediye edilecek olan tahsisattan;     B – Beşinci maddeye tevfikan ücret mukabilinde yapacağı işlerden alacağı ücretlerden ve kendi hesabına arama ameliyatı yaptığı sahaları işletmeğe vazedecek müesseselerden bu arama ameliyatı masraflarına karşılık olarak alacağı meblağlardan;     C – Kendisine nakid veya ayniyat suretile yardımda bulunulduğu ve bu yardımın kabulüne İktısad Vekilliğince muvafakat olunduğu takdirde bunun tutarından veya kıymetinden;     D – Mevcudlarının getirebileceği faiz veya iradlardan;     E – Maden ve taş ocakları işletenlerin istihdam eyledikleri ecnebi mühendis ve mütehassıslar mukabilinde Türk genci yetiştirmek üzere Hazineye yatıracakları ve Hazinece aynen enstitüye tesviye edilecek olan ücretlerden;     F – Arama yaptığı sahalardan nakil ve imar eylediği maden cevherlerinin satış bedelinden ibarettir.     Bu varidattan hesap yılı sonuna kadar sarfedilmiyenler enstitünün ertesi sene varidat hesabına nakledilir. E fıkrasında yazılı ücretler munhasıran Türk mühendis ve mütehassıslar yetiştirmek hususlarına tahsis edilir ve bu kısım varidatın ve ona tekabül eden masrafların hesabı ayrıca tutulur.    

 Madde 12 – M.T.A. Enstitüsünün memur ve müstahdemleri halk ile ve mensup oldukları Enstitü ile, muamele ve münasebetlerinde, hususi müessese müstahdemleri gibi muameleye tabi olup haklarında Memurin Muhakematı hakkındaki Kanun ile Memurin Kanunu hükümleri tatbik olunmaz.     M.T.A.Enstitüsüne ait mallar Devlet malıdır. Bunları çalanlar,ihtilas edenler,zimmetine geçirenler veya her ne suretle olursa olsun suiistimal edenler hakkında Devlet mallarına karşı işlenen bu çeşit suçlara ait cezai takibat yapılır.   

  Madde 13 – M.T.A. Enstitüsü, Devlet müesseselerine ve Sümerbankla, Ziraat, Emlak ve Eytam Bankaları gibi milli müesseselere mahsus haklar ve imtiyazlar ile Teşviki Sanayi Kanununa göre birinci sınıf maden ocaklarına verilen müsaade ve muafiyetlerden istifade eder.   

 Madde 14 – M.T.A. Enstitüsünün hesapları, biri İktısat ve diğeri Maliye Vekaletince her hesap yılı başında birer yıl için tayin edilen iki murakıptan mürekkep bir heyet marifetile murakebe olunur. Murakıplar, ticari ev sınai müesseseler muhasebesine vakıf olanlar arasından seçilir.Bunlara verilecek ücret her sene umumi heyetçe tayin olunur. Murakıplar Enstitünün mevcutlarını ve her nevi muamelelerini tetkik ve murakabe ile mükelleftir.Üç ayda bir muamelat hakkında Maliye ve İktisad Vekaletlerine bir rapor verirler. Bu raporların birer sureti umumi heyete tevdi olunacak senelik rapora bağlanır.     Bu murakıplık vazifesi, muhassas ücreti verilmek şartiyle aynı vasıfları haiz Hükümet memurlarına da gördürülebilir.Müddeti biten murakıplar yeniden tayin edilebilir.    

 Madde 15  – İktısat Vekaleti, lüzum gördükçe, M.T.A. Enstitüsünün bütün işlerini, muamelelerini ve hesaplarını teftiş ve murakabe ettirir.  

   Madde 16 – M.T.A. Enstitüsü, senelik bilançosunu ve bu bilanço ile sene içinde yapılan işler hakkında izahatı muhtevi bir raporu her mali senenin sonundan itibaren nihayet üç ay içinde İktisat Vekaletine vermeğe mecburdur. İktisat Vekaleti,bunları ve murakabe heyetinin yıllık raporunu kendi mütalaasile birlikte umumi heyetin tasdik ve tasvibine konulmak üzere tevdii tarihinden itibaren iki ay içinde Başvekalete verir.    

 Madde 17-18 – (Mülga: 12/5/1964 – 468/7 md.)    

 Madde 19 – M.T.A. Enstitüsü, maden araması ve ameliyatı ile uğraşan ve şube adedleri ihtiyaca göre değişen teknik bir kısım ile, Jeoloji – Mineraloji – Paleontoloji tahlil ve tecrübe laboratuarları,topoğrafya şubelerini ve bir fen kalemini ihtiva eyliyen ilmi bir kısımdan, ve muhasebeyi de muhtevi bulunan idari bir kısımdan müteşekkildir.   

  Madde 20 – M.T.A. Enstitüsü,İktisat Vekaletinin inhası üzerine İcra Vekilleri Heyetinin kararı ve Cumhurreisinin tasdikile tayin edilen bir genel direktör tarafından idare olunur.      

Madde 21 – M.T.A. Enstitüsünde, genel direktörden başka bir genel direktör muavini ile görülecek lüzum ve ihtiyaç nisbetinde şube amirleri, mütehassıs, mühendis ve diğer memur ve müstahdemler bulunur.     Genel direktör muavini ile kısım ve şube amirleri, genel direktörün inhası üzerine İktisat Vekaleti tarafından ve diğer mütehassıs ve mühendislerle memurlar genel direktör tarafından tayin edilirler.    

 Madde 22 – M.T.A. Enstitüsünün genel direktör muavini ile mütehassıs ve mühendislerinin ve fen memurları ile ustalarının İktisat Vekaletinin muvafakatile ecnebi olması caizdir.      

Madde 23 – M.T.A. Enstitüsünün idare ve murakabe şekillerile Genel Direktör ve murakiplerin vazife ve salahiyetleri, Enstitünün dahili teşkilatile sureti idaresi, bu kanunun mer’iyeti tarihinden itibaren en geç bir yıl zarfında İktisat Vekaletince tanzim ve İcra Vekilleri Heyetince tasdik edilecek bir dahili talimatname ile tesbit olunur.    

Madde 24 – (2450) numaralı İktisat Vekaleti Teşkilat ve Vazifeleri hakkındaki Kanunun birinci maddesindeki (C) bendinin (12) numaralı fıkrası ve aynı kanunun (1) numaralı cetvelindeki Maadin Tetkik Heyeti ile (2189) numaralı Petrol ve Altın Arama ve işletme İdareleri hakkındaki Kanun hükümleri ilga edilmiştir.     Altın ve petrol arama ve işletme idarelerinin bütün hakları,borçları ve mevcutları M.T.A. Enstitüsüne geçer.    

 Ek Madde 1 – (Ek: 3/12/1997 – 4309/1 md.)     Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, görev kapsamına giren jeolojik etütler ve maden arama faaliyetleri ile ilgili iş ve hizmet konularında 11.9.1981 tarihli ve 2522 sayılı Kanuna tabi olmadan bağlı bulunduğu Bakanlık onayı ile yurt dışında, işin gereği olarak, yerli ve yabancı gerçek ve tüzel kişilerle ortaklık kurmak suretiyle veya tek başına ücret karşılığı arama ve araştırma yapabilir. Bu faaliyetleri kontrol ve nezaret etmeye ve bu konulardaki usul ve esasları tespit etmeye bağlı olduğu Bakanlık yetkilidir.     Bu faaliyetler nedeniyle yurt dışında görevlendirilecek kuruluş personeli hakkında 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümleri uygulanır.     Bu iş ve hizmetlerde kullanılacak, kuruluşa ait makina ve ekipman ile işletme malzemeleri Gümrük Kanunu ve Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu hakkındaki mevzuat hükümlerine uygun olarak yurt dışına çıkarılabilir, gerektiğinde yurt dışından satın alınan bu kabil makina ve ekipman ülkeye getirilebilir.     Bu iş ve hizmetlerle ilgili gelirlere ilişkin uygulamalar mali yıl bütçe kanunları ve diğer ilgili mevzuat çerçevesinde düzenlenir.    

 Geçici Madde 1 – Bu kanunun mer’iyete girdiği tarihten itibaren 1935 hesap yılının sonuna kadar geçen müddet M.T.A. Enstitüsünün ilk hesap yılıdır.Bu ilk hesap yılına ait olan iş programını havi raporun, bu kanunun mer’iyete girdiği tarihten itibaren iki ay içinde tanzim ve tasdik edilmesi şarttır.   

  Geçici Madde 2 – Altın ve petrol arama ve işletme idarelerinin bütün haklarına, borçlarına ve mevcutlarına ait devir ve intikal muameleleri, bu kanunun mer’iyeti tarihinden itibaren iki ay içinde bitirilecektir.     Devir ve intikal muamelesi bitirilinceye kadar bu idarelerdeki memur ve müstahdemler işlerine devam ederler.   

  Geçici Madde 3 – Zonguldakta bulunan tahlilhane ile mülga Maden Mektebinin mevcut gayrimenkulleri ile demirbaş eşya ve malzemesinden İktisat Vekaletinin tensibettikleri, M.T.A. Enstitüsüne meccanen verilir.    

 Geçici Madde 4 – 1935 yılı İktisat Vekaleti bütçesinin 664 üncü faslının 1 inci maddesinden (42000) lira aynı bütçenin 695 inci faslına mevzu (240000) lira işbu kanunun 11 inci maddesinin (a) bendi mucibince M.T.A Enstitüsüne geçer.Bundan başka M.T.A. Enstitüsününü 1935 hesap senesi için işbu 11 inci maddesinin (a) fıkrasına tevfikan tediye edilmek üzere İktisat Vekaleti 1935 yılı bütçesinde yeniden açılacak muavenet faslına (400000) lira tahsisat konulmuştur.   

  Madde 25 – Bu kanun neşri tarihinden muteberdir.    

Madde 26 – Bu kanunun hükümlerini icraya İcra Vekilleri Heyeti memurdur.